Hadi bakalım.
Çalışan Gazeteciler Günümüz Kutlu olsun.
Kutlu olsun olmasına da ama gerçekten bu işe gönül verenlerin günü kutlu olsun. Sırf siyasi erke yarananların günü kutlu olmasın. Güce sırtını dayayan gazetecilerin günü kutlu olmasın. Kendini ezik hisseden gazetecilerin günü kutlu olmasın. Menfaat uğruna kalemini satanların günü kutlu olmasın.
Bakın bugün kendisini gazeteci sanan bir vatandaşın yazdığı bir yazıda şunları okudum. “Büyükşehir belediyemize gazeteciler gününü günler öncesinden hatırladığı ve kutladığı için teşekkür ediyorum” diye böbürlenerek bir yazı yazmış. Sonra bakıyorum ki bu gazeteci olduğunu sanan vatandaş yaklaşık bir ay önce belediyemizin saflarına katılmış. Be arkadaşım yağcılığın bu kadarı da olmaz. Bu mesleğin onurunu bu kadar düşürmen yakıştı mı şimdi. Bu işe emek veren insanlara saygısızlık değil mi bu. Görevin anlaşılan yağcılık yapmak . Bari gazeteciliği bulaştırma bu işe. Sonrada çıkıyoruz bu şehir niye gelişmiyor diyoruz. İşte adresi tam olarak bu. Kaleminin ve mesleğinin hakkını vermeyenler yüzünden. Sonra dönüyoruz görsel basına bir yerde memleket uçuyor. Diğer yerde yerlerde sürünüyor. Kime inanacağımızı şaşırdık. Bu uçuyor diyenler ya ülkede yaşamıyor. Ya ekmek elden su gölden yaşıyor. Yada duyma veya görme özürlü. İşi gücü siyasi erke yaranmak olan bu zevat gazeteci olsa ne yazar. Olmasa ne yazar. Ya size ne demeli sırf karşıt görüşten olduğu için düzgün haber yapmayıp sadece siyaset için kalem oynatan zevatlar. Memleketin sorunlarını politize etmeden yazmak çok mu zor.
Yeter artık !
Nedir bu milletin sizden çektiği.
Artık ya düzgün gazetecilik mesleğini icra edin yada çekip gidin.
Çünkü zorunlu adres değişikliğine uğrayan insanlık artık bu toplumdan göçmek üzere.
Riyakarlık ayakta
İnsanlık yerde.
İnsan bitik vaziyette. Ve bunun sorumlusu da kalemi satılık zevatların tutarsız davranışlarıdır.
Bakın kendinizi nerede ve nasıl hissederseniz ona göre oluşur nasibiniz.
Eğilirseniz basamak,
Dik durursanız sığınak
Köle hissederseniz sahibin'iz..
Kurban hissederseniz kasabın'ız gelir sizi teslim alır.
Bu yüzden diyorum ki; davranışlarınıza ve bu mesleğin saygınlığına dikkat edin..
Sonuç olarak adının önüne yazar, çizer, şair, gazeteci, araştırmacı gibi bir sürü sıfat eklemiş ama güçlü olanı yalamaktan başka bir işe yaramıyorsa bir zevat; müsvede olmaktan başka bir şey değildir. Günü olsa n'olur olmasa n'olur.' Kısacası geriye kalan bir avuç emekçi gazeteci kardeşimin hakkı olan çalışan gazeteciler gününü kutlamaları analarının ak sütü gibi helaldir. Bende onların gününü kutluyor. Önlerinde saygıyla eğiliyorum.