Adalet;
Herkese lazım olan şey. Farkında olmamız gereken şey ve başkası için istediğinin veya istemediğinin sınavı. Tıpkı Atatürk’ün adalet mülkün temelidir dediği gibi. Bu konuda yetkililer dikkatli olmalı ve hayatının her alanında sorumlu olduğu bütün insanlara aynı mesafede olduğunu göstermesi ve bunu hissettirmesidir. Bakın bu konuda bir kıssa anlatmaya çalışayım.
Bir kral varmış. Bu kral ilk zamanlar çok zalim çok gaddarmış ve halkına çok eziyet etmiş iniim inim inletmiş. Kendisi sarayında refah içinde yaşarken halk ise aç ve sefalet içinde yaşıyormuş .
Kral bir gün adamlarıyla ava çıkmış. kralın çok akıllı bir veziri varmış. Bir ara vezirini de alarak bir su kenarına gitmişler. Atlarından inmişler ellerini yüzlerini yıkayıp biraz serinlemişler ve orda biraz oturmuşlar .Bunlar otururken iki tane kuş gelmiş ötmeye başlamışlar kral vezirine demiş ki.
Şimdi bu kuşların dilinden anlasaydık ne konuştuklarını bilirdik .
Vezir çoktan krala halkın durumunu anlatmak istiyormuş ama korkusundan krala diyemiyormuş.
Vezir bakmış tam sırası ve krala demiş ki ben kuşların ne dediklerini biliyorum .Vezir krala der ki eğer müsaadeniz varsa ve gazabınızdan emin olursam söylerim.
Kral emin olabilirsin demiş ve anlat bakalım ne konuşuyor. Bu kuşlardan biri oğluna öbür kuşun kızını istiyor. Kızı olan kuş diyor ki kızımı oğluna veririm ama bir şartım var sende bana bir harabe virane vereceksin. Oğlu olan kuş da diyor ki başımızda bu kral olduğu sürece bir harabe değil on tane virane harabe veririm diyor.
Bu sözün üzerine zalim kral bir şey demez ama vezirinin ne demek istediğini iyice anlamıştır .
Saraya döndükten sonra halkın durumunu düşünür ve vezirine hak verir. Kral yaptıklarına pişman olur ve halkını adil ve adaletle idare etmeye başlar. Halkını sever ve her dertleriyle alakadar olur. Adil ve adaletli bir kral olur. İsmi doğrulukla ,dürüstlükle ve adaletli bir kral olarak anılır.
Her fani gibi kralda hastalanır yatağa düşer. Tabipler çare bulamaz. Kral evlatlarına derki bana viranede yaşayan bir kaç baykuş bulun onun etini yersem sıhhatime kavuşurum der . Çocukları bundan kolay ne var diyerek şehirde virane yer ve baykuş aramaya başlarlar fakat ne kadar arasalar ne bir baykuş nede bir virane bulamazlar.
Üzgün vaziyette saraya dönerler. Babacığım derler ne kadar aradıksa ne bir kuş nede bir baykuş gördük. Bunu duyan kral çok sevinir ve demek her taraf refah içinde bir virane bile yoksa yolum doğru ve huzur içinde yaşamı son bulur. Bakın bu konuda Mevlana der ki;
Ey insan,
Kaf dağı kadar yüksekte olsan da,
Kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma...
Her şeyin bir hesabı var,
Üzdüğün kadar üzülürsün..!
Sonuç olarak diyorum ki, adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefil olur Allah’ın huzurunda. Bu yüzden kim ne kadar yetkiliyse ona göre davranmalı ve adaleti sağlamalıdır. Tıpkı kralın farkına varıp adaletli bir yönetim sergilemesi gibi. Sağlıklı günler dileğiyle saygılar sunarım.