İyi Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Urfanatik TV'de Gülizar Gülebak'ın sunduğu "Benim Kadrajım" programına katılarak, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Programda, Urfa'da uzun yıllar yöneticilik yapmış bir isim olarak, bölgedeki etnik çeşitlilik ve çözülmesi gereken sorunlar üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fakıbaba, Urfa'nın etnik çeşitliliğine vurgu yaparak, kendisini bir Urfalı olarak tanımladığını ve bu şehirde Türk, Kürt ve Arap kimliklerinin bir arada yaşadığını belirtti. Urfa'da yıllarca belediye başkanlığı yapmış biri olarak, farklı kimliklerin barış içinde bir arada yaşamalarının bu şehir için bir zenginlik olduğunu ifade etti. Urfa’nın geçmişteki yöneticiliği sırasında, her kimlikten insanla bir arada çalıştığını ve bu çeşitliliğin bir sorun olmadığını düşündüğünü söyledi.
Fakıbaba, ayrıca Urfa’daki tarım işçilerinin karşılaştığı zorlukları dile getirdi. Tarım işçileriyle ilgili yaşadığı deneyimlerden bahseden Fakıbaba, bu kişilerin yaşam koşullarının çok kötü olduğunu, altyapı eksikliklerinden tuvalet sorunlarına kadar birçok sıkıntıyla karşılaştıklarını belirtti. Bu tür zorluklarla karşılaşan işçilerin sorunlarını bizzat yerinde gözlemleyerek daha iyi anlayabildiğini söyledi.
Kürtçe dil haklarıyla ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Fakıbaba, Türkiye’de Kürtçenin bir dil olarak tanınması ve eğitimde yer alması gerektiğini savundu.
Kürt halkının, dilini ve kültürünü korumasının en doğal hakları olduğunu belirten Fakıbaba, bu konuda atılacak adımların Türkiye'nin birlik ve beraberliğine katkı sağlayacağını ifade etti.
Kürtçe eğitimin, okullarda çocuklara verilmesi gereken bir hak olduğunun altını çizen Fakıbaba, bunun eğitim sistemi için faydalı olacağına inandığını söyledi.
Fakıbaba, ayrıca Urfa'da eski milletvekilleriyle yaptığı görüşmelerde, Kürtçe tercümanlık hizmetleri ve Kürtçe’nin daha fazla tanınmasıyla ilgili taleplerin olduğunu aktardı.
Adliyelerde ve hastanelerde Kürtçe dilinde hizmet verilmesi gerektiğini belirten Fakıbaba, köy isimlerinin eski Kürtçe adlarıyla geri getirilmesinin de önemli bir adım olacağını ifade etti. Bu tür taleplerin halkın kimlik haklarına saygı duyulması anlamına geldiğini söyledi.
PKK meselesine de değinen Fakıbaba, PKK’yı Kürt halkının temsilcisi olarak görmediğini vurguladı. PKK'nın bölgeye büyük zararlar verdiğini, halkın eğitim ve ekonomik kalkınma açısından geriye gitmesine neden olduğunu söyledi. Eğer PKK’nın etkisi olmasaydı, bölgenin çok daha kalkınmış ve zengin olacağına inandığını belirtti. 1990’lı yıllarda Güneydoğu'yu gezdiğinde, bölgedeki büyük ekonomik potansiyeli gördüğünü ancak PKK’nın bu potansiyelin gelişmesini engellediğini dile getirdi.
Son olarak, siyasi partilerle olan ilişkilerinden de bahseden Fakıbaba, çözüm süreciyle ilgili olarak PKK aracılığıyla gelen talepleri kabul etmediklerini, ancak demokratik yollarla çözüm arayışlarına her zaman açık olduklarını söyledi. Halkın talepleri doğrultusunda çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemek gerektiğini ifade etti.