Ağır metaller organizmaya ağız, solunum ve deri yolu ile alınıyor ve vücutta birikiyor. Alüminyumun bugüne kadar tesbit edilen en önemli etkisi sinir sistemi üzerine..     Başkent Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre...

Ağır metaller organizmaya ağız, solunum ve deri yolu ile alınıyor ve vücutta birikiyor.

Alüminyumun bugüne kadar tesbit edilen en önemli etkisi sinir sistemi üzerine..

Başkent Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre “Bir ağır metal olan alüminyum mutfak kapları, içme suyu, deodorantlar, gıda katkı maddeleri, aşı adjuvanları, ilaçlardan; parenteral solüsyonlar ile diyaliz solüsyonlarının hazırlanması için kullanılan su, hammadde ve ambalaj materyallerinden; alüminyum işleyen tesislerden alüminyum tozu solunması gibi farklı şekillerde vücuda girmektedir. Alüminyum, temas ettiği besinlere de geçebilmektedir.

Alüminyumun büyük bir kısmı kemik ve akciğer olmak üzere çeşitli dokularda depolanır, fazlası da böbrek yolu ile dışarı atılır. Vücuttaki alüminyum fazlası oksidatif strese sebep olur. Alüminyum, birtakım biyomoleküllerin oksijen donörlerine bağlanmakta, merkezi sinir sisteminde intrasellüler kalsiyumun hareketini bozmakta, ATP kullanılan tepkimelerde magnezyumun yerini geri dönüşümsüz olarak almaktadır.

Aynı araştırmaya göre “Alüminyumun beyin hücrelerinde birikimi Alzheimer, Parkinson gibi nöronal hastalıklara; kemiklerde birikerek kemik yumuşamasına, hemoglobin sentezini inhibe ederek anemiye sebep olmaktadır.”

Soyalı mamalar

“Bebekler için en büyük alüminyum kaynağı ise soya içeren mamalar”dır.

Uzmanlar, alüminyum kaplarda ve alüminyum folyo kullanılarak pişirilen yiyeceklere yüksek miktarda alüminyum geçtiğini belirledi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sadettin Turhan, yürüttüğü bir çalışma sonucunda alüminyumkaplarda pişirilen yemeklerin sağlık yönünden sakıncalı olduğunun anlaşıldığını bildirdi.

Alüminyum folyolardan kaçın

Türkiye'de özellikle kırsal kesimlerde alüminyum kapların hala yaygın olarak kullanıldığını, alüminyum folyonun da özellikle fırında yemek pişirilirken vazgeçilmez pişirme materyallerinden biri olduğuna dikkat çeken Dr. Turhan, alüminyumun zararlı etkileri üzerine yapılan araştırmaların, fazla miktarda alınan alüminyumun başta çeşitli kemik hastalıkları olmak üzere, alzheimer gibi nörolojik hastalıklara yol açtığının, diyaliz hastaları için ise son derece sakıncalı olduğunun tespit edildiğini hatırlattı.

Özellikle kırmızı ve beyaz etlerin alüminyum kaplarda ve alüminyum folyoyla pişirilmesi durumunda yiyeceklere ne kadar alüminyum geçtiğini tespit etmek için çalışma yürüttüğünü kaydeden Turhan, araştırma sonucunda yüksek ısı ve bekleme süresine bağlı olarak yiyeceklere alüminyum geçtiğini tespit ettiğini söyledi.

Yağlı et alüminyumu daha çabuk çekiyor

Turhan, yaptığı araştırmaya göre, sığır, koyun ve manda gibi kırmızı etlerin alüminyum folyoya sarılarak fırında pişirilmesi durumunda pişirme, sıcaklık ve süreye bağlı olarak etlerin pişirilmeden önceki alüminyum içeriklerinin yüzde 90 ile 400 oranında arttığını, beyaz etlerde ise bu artışın yüzde 80 ile 250 arasında olduğunu belirtti.

Etlerin içerdiği yağ miktarının da alüminyum artışını etkilediğini belirten Turhan, yağlı etlerde geçişin daha fazla olduğunu kaydetti. Turhan, özellikle fırın yemeklerinde kullanılan alüminyum folyonun yerine yağlı kağıdın kullanılabileceğini de belirtti. (yeniakit.com)