Vatandaş damacanaya temkinli yaklaşıyor.
Şebeke suyuna güven arttı ancak onun da tadı beğenilmiyor. Bu sebepler su arıtma cihazlarının kullanımını arttırdı.
Arıtılmış suyun lezzet açısından doğal kaynak suyundan farkı yok. Bu cihazları cazip kılan çeşitli deneyler var.
Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanı Dr. Hüseyin İlter, "Çeşme suyunun ne mikrobiyolojik ne de kimyasal olarak kirli olduğunun bir göstergesi değildir. Ancak laboratuvar analizleriyle bunlar değerlendirilebilir. Burada minerallerle etkileşimden dolayı bu tortu oluşuyor. Arıtılmış suya dikkat ederseniz mineral açısından fakir olduğundan bu tortu onda yok. Bu suyun mineral olarak fakir olduğunun göstergesidir. dedi.
İlter, '' Halk arasında yumuşak su iyidir anlayışı vardır bu doğru değildir. Suyun yumuşak olması her zaman için faydalı anlamına gelmez. Tds metrece ölçülen ve 20-40 seviyesinde çıkan sular yumuşak sulardır ve iyon ve mineral açısından düşük sulardır. Suyun 100-150 değerler orta sertliktedir ve vücut için gerekli olan iyon ve mineraller bu sularda vardır." dedi.
PEKİ BU SU SAĞLIKLI MI?
Arıtma cihazları zararlı maddeleri arıtırken yararlı olanlara etki etmiyor mu?
Hüseyin İlter, '' Bu su artıma cihazları mineral ve iyon üzerinde etki gösterirken ayrım gözetmezler. Bazı mineralleri eleyelim bazı mineraller geçsin diye bir ayrıma gitmezler. Filtrasyon esnasında vücut için gerekli olan bazı minerallerin de ayrışmasına neden olacağından dolayı sular mineralce fakir duruma düşer gittikçe saf su olur." dedi.
Arıtılan su vücuda yararlı maddeleri de arıtıp sağlığa etki edebiliyor.
Kalsiyum ve magnezyum açısından fakirleşen su özellikle çocuk gelişimini etkiliyor. Kemik ve diş gelişimi yavaşlıyor. Yetişkinlerde ise kalp krizi riski artıyor.