ATEŞ ÇEMBERİNE SU DÖKMELİYİZ

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde darbeler, ekonomik krizler ve faili meçhul cinayetler peyder pey hep yaşandı. Son yıllarda  Ekonomik  siyasi ve Askeri alanlarda hamleler yaparak güçlü olan Türkiye'yi Batı hazmedemez. Türkiye Dünya...

Abone Ol

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde darbeler, ekonomik krizler ve faili meçhul cinayetler peyder pey hep yaşandı.
Son yıllarda Ekonomik siyasi ve Askeri alanlarda hamleler yaparak güçlü olan Türkiye'yi Batı hazmedemez. Türkiye Dünya Mazlumlarının umudu olmuştur. Bu nedenle etrafımız ateş çemberi haline dönmüştür. Bu kadar ateş içinde olmamız asla tesadüf olamaz.
Hain içerden olunca kapı kilit tutmaz;
Darbeler, ekonomik krizler ve faili meçhul cinayetler gibi Ülkeyi karanlığa sevk eden olaylara sebebiyet verenler elbette ki tek başına değillerdir. Hak ve Batıl Dünyanın kuruluşundan bu yana hep mücadele etmiştir.
Cumhuriyet Tarihinin en karanlık gecesi olan 15 Temmuz Fetö Terör Örgütünün tek başına yapıtığı bir kalkışma olarak değerlendirmek yanlış olur. Yurt içindeki işbirlikçileri ve yurt dışındaki destekçileri ile kalkışma girişiminde bulunmuştur. Batı her ne kadar Avrupa birliği için bize göz kırpsa da aslında bizi asla kabullenmez. Avrupa Birliği 53 yıldır bizi oyalıyor. Yöneticilerimizi misafir ediyor, yemek toplantı derken bu buluşma baya olumlu geçti. Bir sonraki toplantıda buluşmak üzere diyerek sırtını sıvazlıyor ve uğurluyor. AP üyeleri Ohal'i bahane ederek görüşmeleri askıya aldı. Dünya'da olup biten halsızlık ve zülümlere şaşı bakanlar söz konusu Türkiye olunca hep bir ağızdan Demokrasi ve İnsan Haklarından bahsediyor. ABD Türkiye 'nin hassasiyetlerine rağmen PYD'ye silah yardımı yapıyor. Her taraftan Türkiye'nin damarına basıyorlar. Yurt dışında terör destekçileri, yurt içinde devteröristlet boş durmayacaktır. Doların yükselişi direk Ekonomiyi hedef almaktadır. Bunlar 15 Temmuzda yapılan kalkışmanın diğer aşamalarıdır. Silahla yapamadıklarını Ekonomi ile yapmaya çalışıyorlar. İlerleyen zamanlarda belki Türkiye için kısmi ambargolar bile uygulanacaktır. Dolayısıyla 2017 yılı her açıdan sancılı geçecektir. Yabancı sermayenin Türkiye'den çekilmesi için her türlü baskı yapılacaktır. Yeni yatırım alanlarında ise bütün kolaylıklar sağlanacaktır.
Peki bu sıkıntılı süreci atlatmak için ne yapmalıyız?
Yeni Ekonomik tedbirler alınmalı. Kalkınma planları revize edilerek yeni 5 yıllık planlar yapılmalı. Yerel Yönetimler dahil Kamu harcamalarında ciddi tasarrufa gidilmelidir. Ülkenin kaynakları üretime ve istihdama yöneltilmelidir.
Ekonomik olarak güçlü olamayan bir Ülke her türlü baskıya boyun eğmek zorundadır. Babalarımızın temel ihtiyaçlar çin dahi beklediği kuyrukları, IMF'e borçlandığımız yılları unutmamalıyız. IMF bize boç para verirken nerede ve nasıl kullanacağımızı kayıt altına alırdı. Borç edindiğimiz parayı sebest kullanmamıza müsaade etmezdi.
Geçmişteki bu sancılı yılları asla unutmamalıyız. Türkiye'de yaşayan bütün etnik grupların atalarının bu topraklarda kanı vardır. Ülkemizin kiymetini bilmeli ve düşmanların oyununa gelerek pire için yorganı yakmamalıyız.