İçimizdeki insanlıktan nasiplenmemiş kişilerin her türlü teşebbüsü, çirkinliği ve tavrı yüzünden bazen yaşadığımız hayat yaşanmaz hale geliyor. Bu tiplerin ardı arkası kesilmiyor. Yasaların da esnekliği yüzünden bunlara ne güç yetiyor ne de sayıları azalıyor. Bunlar her vakitte ve her mevki ya da makamda önümüze çıkıyor maalesef!

Varlığın yalan dolan hayatın dalavere,

Kalbin öyle kara ki, hepten bulaşmış kire.

İnsanın diyen herkes gerek sana tüküre;

Ne Allah’tan korkun var, ne imanın ne dinin

Kurşunlara gelesin ateşle dolsun inin!

 

Kâh ormanlar yakarsın şeytani duygularla

Kâh cinayet işlersin nedensiz kaygılarla.

Pisliğe bulaşırsın, hiç yere algılarla;

Ne çevreden ar’ın var, ne vicdanın var senin

Yataklara düşesin ateşle dolsun inin!

 

Kimi zaman vekilsin, bakan ya da bürokrat

Öyle laflar dersin ki, gören sanır demokrat.

Gözün gönlün hep açtır, arzu eder otokrat;

Ne huyunu terkin var, ne yola gelir cinin,

Belalara koşasın ateşle dolsun inin!

 

Bazen sakal bırakır, ortada gezinirsin

Cemaatte takılıp hadis’e değinirsin.

Aslında şerefsizsin, altı üstü sinirsin;

Gizli saklı erkin var ahbabısın İblis’in,

Yalanlarla şişesin ateşle dolsun inin!

 

Velhasıl içimizde, hem de bizden birisin

Pislik yüklü beyninle hep zinde ve dirisin.

Kokuşmuş zihniyetin ölümsüz eserisin;

Köşkün, villan, barkın var, uşağısın feleğin,

Tez vakitte şaşasın ateşle dolsun inin!