Pasifliğin en alt sınırında yaşayan neme lazımcılar; Şeytanın doldurduğu boş insanlardır .
Bilmezler ki ; Neme lazım değil,
Her şey bize lazım..
Tıpkı Balıklı göl gibi
Tıpkı şehrin hijyeni gibi
Tıpkı ulaşımı gibi
Tıpkı çoğu insana mezar olan Şanlıurfa-Suruç yolu gibi
Tıpkı Topçu Meydanı gibi
Ve tıpkı Göbekli tepe yılı gibi İslam ülkeleri Başkenti seçilen Şanlıurfa gibi.
Evet ! bayramın ardından yine sorunlarla karşı karşıyayız. Sırayla gitmem gerekirse bayramda şehir dışından misafirlerimiz gelmişti. İlk konuştukları kelime meşhur Balıklı gölünüzü merak ediyoruz dediler.
Kalktık götürdük onları. Ama her olumsuzlukta yüzlerinin düştüğünü gördüm.
Neden derseniz ?
Tabi benim gördüğümü onlarda gördü.
Peki neydi bunlar;
Yol kenarında iki taraflı araçların park edilişi. Yaya geçidine bile park edilişi. Temizlik noktasında sınıfta kalışı . Ve esnafın bilgisiz ve sömürü mantığıyla hareket edişini. Bunlar ilk bakışta gözüme çarpanlar. Ve gözümü gezdirdiğimde hiçbir görevlinin bulunmayışı. Bu kadar meydan boş bırakılmaz. Kısacası saldım çayıra mevlam kayıra mantığı.
Sonra memleketi koku götürdü. Kurban kesim yerlerinde çöplerin toplanıp dışarı atılması gerekirdi. Ama belediyelerimiz yıkadıkları yerleri çöpleriyle birlikte kanallara atmayı tercih etti. Sıcak hava ve hayvan artıkları varın gerisini siz düşünün.
Ulaşıma gelince her taraf adeta köstebek yuvası misali. Ya hepinizi birden mi sokaktaki taşları sökme telaşı sardı. İnsanlar tozdan geçemediği gibi Elektirik, su ve telefon kesintisiyle oldukça mağdur oldu.
Ya şu Suruç yolu. Her dönem projesi yapıldı yapılıyor safsatası ne zaman bitecek. Daha kaç insana mezar olacak. Neden yapılmıyor hala anlamış değilim. Hem de billboardlarda falan yolu yaptık. Filan yolu trafiğe açtık gururlanmasının arifesinde bu yola da bir el atsanız bizlerde sizinle biraz gururlansak diyorum.
Peki ya şu Topçu Meydanına ne demeli. Resmen göçmen yuvası. Hijyen zaten yok. Resmen her taraf çöp yığını.
Ah ah…
Tarihin şanlı
Aldın ünvanı
Dili olsa da anlatsa
Meşhur Topçu Meydanı
Ama bugün düştüğü hale bakıp hüzünlenmemek elde değil. Önce büyük bir marifetmiş gibi ismini değiştirdiler. Sonra da yontula yontula değerler noktasında basitleştirilip yok ediliyor farkında mısınız.
Ve gelelim İslam Ülkeleri Başkenti mevzusuna. Sahi n’oldu. Sadece bir kaç reklamla mı İslam ülkeleri Başkenti olduk. Çoğu insanımızın haberi bile yok. Göbekli tepe de olduğu gibi oldu bitti ye mi getirilecek. Ya anlamadığım kaçtır şans Şanlıurfa’ya geliyor ama ıskalıyoruz hep. Sahi böyle fırsatlar Gaziantep’in eline geçseydi. Nasıl olumlu değerlendireceklerini düşünemiyorum bile.
Sonuç olarak naçizane amacım ne deliye taş atmak ne de veliye dil uzatmaktır. Sadece dilimin döndüğünce aklımın yettiğince güzel memleketimdeki olumsuzluklara dikkat çekmektir. Bakarsınız yetkililerimiz okur. Önlem alır diye düşündüm. Hani bir söz vardır. “Güzelliklerinizin farkına kadar, sahip olduklarınızla hoşnut olamazsınız” diyor. Saygılar sunuyorum.