Zaman su misali akıp gidiyor. Daha dün gibi Ramazan Bayramı için yazarken, ellerimin klavyede gezindiği an. Kurban Bayramı dinimizce önem atfedilen iki bayramdan biridir. Kurban Bayramının tarihi Hz.İbrahim(as) dönemine dayanmakta. Kuşaklar boyu ağızdan ağza aktarılmış ve Kur’an-ı Kerim’ de yer verilmiş olan olaylar silsilesi herkesçe bilinmekte.
Bu bayramda ekranlarda ve gazetelerde hayvan pazarlarındaki pazarlıkları, satıcıların elinde kalan kurbanlıkları, yardım kampanyalarını, sokakta çocukların gözleri önünde kesilen kurbanları, kasapların elinden kaçan kurbanları, acemi kasapları, kavurma tariflerini, bir de kurban karşıtlarını okuyup izleyeceğiz. Ve bol bol eski bayramlarla başlayan, bayramlıklarımızı geceden giyerdik ile gelişen cümleler dinleyeceğiz. Bu döngü böylece sürüp gidecek bayramdan bayrama.
Kurban Bayramı paylaşımdır. Her evden et kokusunun gelmesidir. Muhabbettir. Teslimiyettir. Yakınları ziyarettir. Dolandırıcılık aracı değildir. İnsanların dini duygu ve söylemlerle istismar edilmesi değildir. Allah ile aldatmak değildir. Kurban etlerinin derin dondurucuya, buzdolabına saklanması hiç değildir.
Kısıtlamaların ve seyahat yasaklarının genel anlamda kalktığı bir bayram geçireceğiz. Cumhurbaşkanı bayram tatilini 9 gün olarak açıkladı. Geçen bayrama göre daha rahat bir atmosferde bayramı karşılayacağız buna rağmen tedbirleri elden bırakmamakta yarar var. Her ne kadar aşılama çalışmaları hızla yapılsa da pandemi tehdidi henüz kalkmış değil ve daha uzun bir zaman da kalkacağa benzemiyor. Bize tuhaf gelebilir ancak pandemiyle yaşamaya alıştık zaten. Maske vücudumuza ait bir organ gibi oldu. Maskesiz, bir an sokakta kendimizi yakaladığımızda üstsüz dışarı çıkmış gibi hissediyoruz.
Başta kendi yakın çevremizdeki öksüz, yetim ve ihtiyaç sahiplerinin haklarını gözeteceğimiz, bayram tadında bir bayram geçirmeniz dileğiyle Kurban Bayramınızı kutlarım.