BİR TANECİK ÖMRÜMÜZÜ KİMLER İÇİN HARCIYORUZ!

Ülkemizde neler oluyor farkında mıyız? İnsan hayatı ne zaman bu kadar ucuz oldu, altından, pırlantadan, gümüşten ucuz mu şu hayat dediğimiz şey.     Ülkemizde hızlı araba pahalı deriz, şekil olduğu için sanırız fakat...

Abone Ol

Ülkemizde neler oluyor farkında mıyız? İnsan hayatı ne zaman bu kadar ucuz oldu, altından, pırlantadan, gümüşten ucuz mu şu hayat dediğimiz şey.

Ülkemizde hızlı araba pahalı deriz, şekil olduğu için sanırız fakat mesele zaman kazandırmasıdır. Örneğin uçak, otobüsten pahalıdır sebebi yine zamandır. Yani insan hayatında para, altın, pırlanta önemli değil ‘’zaman’’ kavramı önemlidir. Şuan bile bu yazıyı okurken kaç saniyemiz geçiyor… Güzelim zamanımızı boş insanlara laf anlatmakla, başkasının 1 verdiğine 5 vermek için çalışmakla, çalışıp kazandığımızı çaldırmamakla geçiriyoruz.

Tıpkı uygun olduğu için zamanı düşünecek paraları olmadığı için otobüse binip yolculuk yapan ‘’İNSANLARIN’’ bir kahve makinası yüzünden yanarak ölmesi gibi. Evet, Balıkesir’de yolculuk yapan 5 can, 5 insan yanarak hayatını kaybetti. Para verip gitmek istedikleri yere ulaşmak için hayatlarını kaybettiler. Kimler buna sebep oldu, kimler ihmalkâr davrandı ve kimler bunun hesabını verecek?

Kendimizi emanet ettiğimiz otobüste, yanıyoruz, eziliyoruz, ölüyoruz…

Yaşadığımız şu bir tanecik hayatımızda, yediğimiz tavuk ilaçlı, içtiğimiz su katkılı! Zehirleniyoruz, zehirliyorlar… Hakkı yenen insanlar haykırıyor diye ezilirken susan insanlarda ihmale kurban gidiyor.

Sadece bunla sınırlı değil! Namusa göz diken sapıklar, silahını çekip vuranlar, ihmal deyip ölenler. Bunu bize yapanın adı ne, neden yapıyor? Allah’ın verdiği şu bir tane canı, hayatı, ömrü ne için, kim için harcıyoruz.

Bir yanda trafik canavarları insan hayatına kast ederken bir yanda her şeyden habersiz bir şekilde yolculuk yaparken yanarak can veriyoruz. Diğer taraftan kendine sahip çıkamayan sapık zihniyetler ufacık bedenlerine dokunup alıyorlar ellerimizden. Kadınlar, her şeye göğüs geren o kadınlar, hayatını mahveden adamdan boşanmak isterken, ayrılmak isterken canından oluyor… ‘’Ya benimsin, ya kara toprağın’’ lafını iğrenç bir şekilde yerine getiriyorlar.

Kimsiniz, nesiniz, kim oluyorsunuz da bize bahşedilen hayatı bir çırpıda yok ediyorsunuz. Size bu yetkiyi kim verdi, nasıl yaparsınız? O evlatlar, o anneler, o insanlar sizin pis, kirli, ucuz emellerinizin kurbanı olamaz bunu hak etmiyorlar.

Yalan dünya diyorlar ya, hadi oradan hadi canım… Bu hayat benim, bu can benim, bu ömür benim. Allah’ın verdiği canı sizin yüzünüzden feda edemem, etmeyeceğiz, etmiyoruz.