Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin 50. yıl dönümünde Irak Türkleri ve Türk Dünyası için satırbaşlarını derledik. Başbuğ Alparslan Türkeş’in Kerkük ve Irak Türkmenlerine yönelik siyaseti 1960’lı yıllara dayanıyor. 5 Eylül 1964’de Ankara’da Türkeş Kerküklü Ülkücüler; Dr. Talat Sönmez ve daha sonra Bağdat’ta idam edilen Türkmen Liderlerden Nejdet Koçak ile Türkmenli davası için bir araya gelmişti.
MHP kurucu lideri Türkeş Körfez Savaşı’nda Özal’a mektup yazarak Irak’a askeri müdahalenin şart olduğunu belirterek desteğini açıklamıştı.
KERKÜK-MUSUL’U HEMEN ALALIM
Alparslan Türkeş'in, Körfez Savaşı sırasında Musul ve Kerkük'ü almak isteyen 8. cumhurbaşkanı Turgut Özal'a gizlice yolladığı mektup yollar ve Kerkük-Musul ve Türkmenler için Ülkücüler devletin emrinde göreve hazır der.
İŞTE O TARİHİ MEKTUP;
Sayın Cumhurbaşkanım,
Yüksek müsaadelerinizle aşağıya 'Körfez Politikası' ile ilgili görüşlerimi beyan etmek istiyorum.
Körfez krizi ile ilgili dış politikanız her bakımdan ülkemiz menfaatlerine uygun ve isabetli bir politikadır.
Bugün yürütülen Körfez politikasını asıl baltalayanlar dış kaynaklardır. Başta Yunanistan, bu yönde faaliyetlerini Batı ülkelerinde yoğunlaştırmaktadır. Yunanistan ve bazı Avrupa ülkeleri Türkiye'nin ABD ile birlikte hareket edip barış masasında ülkemizin söz sahibi olmasını Ortadoğu'da kuvvetli bir Türkiye istemedikleri için sakıncalı bulmaktadırlar.
Batılı bazı ülkeler Ortadoğu'daki şu andaki menfaatleri açısından da Türkiye ABD müşterekliğini uygun görmemektedirler.
Yunanistan'ın Batı ülkelerini tahrik etmedeki nedeni Kıbrıs ve Ege sorununun çözümünde Türkiye'nin güçlü olması ihtimalidir. Yunan lobisinin katkısıyla Avrupa ülkelerinden bazıları Türkiye'nin ABD'nin yanında Irak'a karşı savaşa girmesini engellemeye çalışmaktadırlar.
Bu propagandaların tesiri altında iç muhalefet tesir altında kalmaktadır. Bu sebeple iç politikanın da yeniden dengelenmesi çalışmalarının yürütülmesi bana göre önem kazanmaktadır.
Şu an zat-i alilerinizin liderliğinde yürütülen Körfez politikasının sonuna kadar sebatla götürülmesi ve ABD güneyden taarruza geçerken Türkiye'nin de kuzeyden Irak'a girmesi belki de yarım yüzyıl ileri gitmesine sebebiyet verecek derecede önemlidir. Ancak takdir buyurulacağı gibi zafer kazanmak için de gerekli her türlü hazırlığın da yapılması şarttır.
Körfez krizi ile ilgili dış politikanız her bakımdan ülkemiz menfaatlerine uygun olmasına rağmen bu politikanıza karşı yurdumuzda şiddetli bir muhalefet havası estirilmektedir. Eskiden beri kamuoyu oluşturmada çok başarılı olunmasına rağmen nedense son zamanlarda dış politika konusunda bu husus ihmal edilmiş gibi görülüyor. Memleket içi kamuoyunu ve dünya kamuoyunu körfez politikamız lehinde hazırlamak için acele ve ciddi çalışmalara ihtiyaç vardır. Bunun için cumhurbaşkanlığına bağlı halkla ilişkiler müşavirliği adı altında uzman kişilerden oluşan bir teşkilat kurulmalı ve bu teşkilat içinde bir yurtiçi kamuoyu oluşturma bir de Avrupa ve Amerika kamuoyu oluşturma daireleri ile enformasyon dairelerinden oluşan birimlerle ilmi bir şekilde aydınlatma faaliyetine girişilerek kamuoyu desteği sağlanmalıdır.
Körfez krizi Türkiye için tarihi bir fırsatı ortaya çıkarmıştır. Musul ve Kerkük'ün bizim tarafımızdan alınması çok önemlidir. Bu uğurda gerekli desteği sağlamak için gerekirse el altından gizlice bu bölgedeki petrol menfaatlerinin bir bölümü ABD ve İngiltere şirketlerine teklif edilmelidir. Özetle yürütmüş bulunduğunuz Körfez politikasının tam başarıya ulaşması için her zaman emirlerinize amade bulunduğumu arz etmek isterim.