Bugünlerde geçecek

Bu dünyadaki gidişat iyi bir gidişat değil.

Abone Ol

Bu dünyadaki gidişat iyi bir gidişat değil.

İnsanlık olarak kötü bir  alamete doğru gidiyoruz.

Allah beterinden saklasın diyeceğim ama bundan beteri olur mu?

Olur mu olur.

Allah bizi rahmeti ve merhametiyle korusun inşallah. Yoksa insanlık olarak temiz bir tarafımız yok.

Çünkü Suriye'deki ölen çocukların, yaşlıların ve kadınların feryatları,

-Afrika da açlıktan ölen insanların feryatları,

-Savaşta evlerini terk edenlerin feryatları,

-Sınırda işkence edilenlerin feryatları,

-Hayvanlara yapılan işkencelerin feryatları,

- Ve bütün bunların tamamına maruz kalmış mazlumların feryadı.

Ve bu virüs rabbimizin bize bir işareti belki de.

Bakın düşman görünmeyen bir mikrop ve herkes ne yapacağını bilmez vaziyette. Düşündükleri tek şey nasıl korunabiliriz. Ve hiçbir teknoloji şu anda buna tam olarak cevap veremiyor. Hatta kendilerini dünyanın sahibi sananlar bile şu anda çaresiz vaziyette bekliyorlar. Yani durum bu kadar vahim.

Bizde vatandaşlar olarak bunlardan ders çıkarmamız lazım. Ve uyarılara harfiyen uymamız gerekir. Ne kadar bana bir şey olmaz deseniz de devletimizin koyduğu kurallara uyalım ki bu virüs yayılmasın.

-Camilerin kapatılması ve cemaatle Cuma namazı kılınmaması,

-Kabe'nin kapatılması,

-insanların bir birinden yakın temasta bulunmasının istenmemesi

-"Evde kal" çağrısına uyma zorunluğu

-65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı

Bunların tamamı salgınları önlemek, ölümlerin durulması  ve artırılmamasına yönelik tedbirlerdir. Bu tedbirlere uyup yeniden refaha çıkacağımız günler yakındır inşallah.

 Bakın Nazım Hikmet’in dediği gibi...

Hastalar

Kardeşlerim

İyileşeceksiniz.

Ağrılar, sızılar dinecek

Yumuşak, ılık.

 Bir yaz akşamı gibi inecek

Ağır, yeşil dalların ardından rahatlık.

 Hastalar, kardeşlerim,

Biraz daha sabır, biraz daha inat.

Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat.

Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl

Kalkacaksınız yatağınızdan, gideceksiniz.

 Tuzun, ekmeğin, güneşin tadını

yeni baştan keşfedeceksiniz.

Sararmak limon gibi, mum gibi erimek,

devrilmek kof bir çınar gibi ansızdan,

kardeşler, hastalar,

biz ne limonuz, ne mum, ne çınar.

Biz insanız çok şükür

çok şükür biliriz,

ilacımıza.

umudu katmasını

yaşamak gerek diyerek

ayak direyip

dayatmasını

 Hastalar,

kardeşlerim

iyileşeceksiniz

Ağrılar, sızılar dinecek,

Yumuşak, ılık bir yaz akşamı inecek,

ağır yeşil dalların ardından rahatlık.