21. yüzyılın tehlikesi Chat uygulamaları kullanıcı kitlesi ile panik yaratıyor. Psikolog Helin Sayar “kimlik arayışında olan çocuk, Chat uygulamalarına yöneliyor” dedi.
4 Ekim yaşanan olayda Semih Çelik’in Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i öldürdükten sonra intihar etmesi gündemden düşememiş olayın yeni detayları ise kan dondurmuştu.
Semih Çelik’in bir Chat uygulamasına üye olduğu ve orada İkbal Uzuner için video yayınladığı görülmüştü. Yaşanan bu olaylar sonrasında Chat uygulamalarından yapılan sohbetler dikkat çekti. Yayınlanan videolar hızla yayılmış ve sosyal medya kullanıcıları tarafında şaşkınlıkla karşılanmış daha sonra ise içerdiği taciz, baskı, tehdit ve şantaj videoları ile tedirginlik yaratmıştı.
Ebeveynler bu tarz uygulamaların neden denetlenmediğini ve çocukları için endişelendiğini dile getirirken yetkililerden de bu tarz uygulamaların kullanıma kapatılmasını istediklerini belirtti.
Urfanatik mikrofonlarına konuşan Psikolog Helin Sayar, ebeveynlere çocuklarını Chat uygulamalarından korumaları için tavsiyeler verirken olası tehlikeler için de uyarılarda bulundu.
“DOĞRU BİR İLETİŞİM KANALI”
Psikolog Helin Sayar;
“Aslında bu noktada çocuklardan çok ebeveynlere iş düşüyor. Çünkü ebeveynler çocuklarıyla doğru bir iletişim kanalı kurmadıkları sürece çocuklar anlaşıldığı hissini hissetmedikçe bu tarz sorunları görme ihtimalimiz gün geçtikçe daha da artacaktır.”
Çünkü artık sosyal medyada çocukların kendini ait hissedebileceği topluluklar var ifadelerinde bulunan Psikolog Sayar; “Özellikle ergenlik döneminde bu tarz durumlar ortaya çıkıyor. Ergenlik döneminde çocuklar bir kimlik arayışına geçer, bağımsız olmak ister. Ebeveynden biraz daha uzaklaşarak kendi sosyal ortamını kurmaya çalışır çünkü çocuk görünmek, duyulmak, ben burdayımı göstermek ister bu sebeple de bazı Chat uygulamalarına dahil olur. Bu Chat uygulamalar tehlikeli olabiliyor çocuklar istemedikleri bazı gruplara dahil olabiliyor.”
“BEN KİMİM”
konuşmasında kimlik arayışına değinen Psikolog Sayar; “Kimlik arayışı içerisinde olan çocuk ben kimim, dışarıdan nasıl görünüyorum, ileride ne olacağım bunlarla ilgili soru işaretleri ile boğuşurken bu gruplarda kendini bulabileceğini düşünerek bu gruplara dahil oluyor. orada da gerçekliği sorguladığı ve kimlik arayışında olduğu yerde gruba ait hissettiğinde bu tarz durumların içerisinde kendini bulabiliyor” dedi.
“SENİ ANLIYORUM, SENİ DİNLİYORUM”
Aile iyi bir gözlemci olmalı uyarısı yapan Psikolog Helin Sayar; “Çocuğunun kiminle nerde ne konuştuğuna çok dikkat etmeli evet ergenlik çok zor bir süreç çocuklar tüm karmaşıklığı yaşarken aileden kopmak istiyor olabilir ama aile burada aileye anlayışla yaklaşmalı. Çocuğa ben buradayım, seni görüyorum, seni anlıyorum, seni dinliyorumu çocuğa hissettirmeli ki çocuk aile ile arasındaki iletişimini koparmasın ve bu tarz durumlara dahil olmasın.”
“KENDİ VARLIKLARINI ORTAYA KOYMAK”
Psikolog Sayar;
Çocuklar genellikle bu Chat ortamlarında aslında kendi varlıklarını ortaya koymak için daha çok çaba gösterirler. Yani orada söyledikleri şeyler daha çok dinleniyor, görülüyor belki de. Aile içerisinde ebeveyn baskıcı bir tutum içerisindeyse çocuk bu gruba dahil olduğunda diğer gruptaki diğer üyeler tarafından tehdit ve şantajlarla da karşılaşabiliyor. Çeşitli tehdit ve şantajlarla istenileni yapmak zorunda kalabiliyorlar.”
“ÇOCUKLARA ZAMAN AYIRMAK”
Her çocuk temelinde ilgi ve sevgiyle yetişir diyen Psikolog Sayar; “Bunu hissetmeyen çocuk bu ilgiyi ve sevgiyi dışarıda arayacaktır. Dışarıda arayan çocukta günün sonunda bu tarz durumların içerisinde yer alabilir. Özellikle erken çocukluk ve erken ergenlik döneminden başlayarak ebeveynlere uyarılarda bulunuyorum. Aileler çocuklarının ne izlediğine çok dikkat etsin. Ve mümkünse çocukluk döneminde çocuğun eline kendisine ait akıllı telefonlar vermenize gerek yok, vermeyin. Ailelerin tek yapması gereken çocuklara zaman ayırmak ve onlarla birlikte aktiviteler yaparak onlar için güven ortamı oluşturmak” dedi.
Son olarak, Psikolog Sayar;
“Ailelerin kendi psikolojik sağlamlılıklarını koruyarak çocuklarıyla ilgili psiko eğitimler almaları gerekiyor. Gerekli olduğu taktirde uzmanlardan destek almalı ve çocuklarını psikolog eşliğinde yetiştirmeli. Yeni projeler yapılarak bütün toplumun psikolojik eğitimlere tabii tutulmasıyla ancak bu tarz durumlardan kurtulabiliriz.”