CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Esenyurt Belediyesi'nde görev yapan Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından yerine kayyım atanması süreci hakkında yaptığı haberler sebebiyle gazeteci Furkan Karabay’ın tutuklanmasına sosyal medya üzerinden sert tepki gösterdi.
Tanal, Karabay’ın bu haberler nedeniyle “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla tutuklanmasının, ülkedeki basın özgürlüğüne ciddi bir darbe vurduğunu savundu.
“Basın Özgürlüğü Yok Sayılıyor”
Mahmut Tanal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Karabay’ın tutuklanmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu ve Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerinin giderek derinleştiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 28. maddesine göre, basının özgür olduğu ve sansür edilemeyeceği yönündeki ifadelere vurgu yapan Tanal, Anayasa’da güvence altına alınan basın özgürlüğünün “hukuk kılıfı altında baskılarla” çiğnendiğini ifade etti.
Tanal, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Anayasa’nın güvence altına aldığı basın özgürlüğü, hukuk kılıfı altında uygulanan baskılarla yok sayılmaktadır. Gazeteci Furkan Karabay’ın, kayyım haberini yaptığı için tutuklanması, adaletin bir hak aracı değil, baskı ve sindirme sopası olarak kullanıldığının en açık göstergesidir. Anayasamızın 28. maddesi ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ derken, gerçekleri yazan gazetecilerin susturulması, anayasal hakların çiğnendiğinin ve özgürlüğün yok edilmeye çalışıldığının bir kanıtıdır. Bu düzen, halkın haber alma hakkına ket vurarak toplumun gerçeklerden uzaklaştırılmasını, kör ve sağır hale getirilmesini amaçlıyor.
Ancak, korkuya dayalı bu istibdat rejimine karşı her zaman özgürlüğün ve adaletin yanında olacağız. Kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük. Gazetecilik suç değildir; suç olan, halkın gerçeğe ulaşma hakkını gasp etmektir.”
“Korkuya Dayalı Bu Düzene Karşı Özgürlüğün Yanında Olacağız”
CHP'li Tanal, açıklamasının sonunda, baskılara karşı direneceklerini ve her zaman adaletin ve özgürlüğün yanında olacaklarını vurguladı.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük” ifadesiyle açıklamasını sonlandıran Tanal, gazeteciliğin suç olmadığını, asıl suçun halkın gerçeklere ulaşma hakkını engellemek olduğunu belirtti.