Corona! Dost musun, düşman mı?

   Corona, ülkemize geleli yaklaşık olarak 1 buçuk ay oldu.

Abone Ol

Corona, ülkemize geleli yaklaşık olarak 1 buçuk ay oldu. Bu süre zarfında ülkemizde olumlu ve olumsuz değişiklikler meydana geldi. İnsanlarımız, getirilen kurallara  uymaya çalıştılar, ellerinden geldiğince.

   İnsanlarımız, virüsün yayılmasından evvel, gerek birbirleri ile gerekse virüsle dalga da geçtiler. Ancak oklar kendi üzerlerine çevrilince işler değişti. Çok çeşitleri olan korkularımız daha çok corona virüsü üzerinde yoğunlaştı.

   Corona virüsünün etkilerini, olumlu ve olumsuz olarak iki türlü ele almak mümkün kanımca.

   Virüs gelmeden önce dışarılar bizim ve çocuklarındı. Her taraf cıvıl cıvıldı. Virüs, dışarılarda soğuk ve mesafeli bir iklim oluşturdu. Artık ürkülerek dolaşılmakta sokak ve caddelerde. Selamlarımızın şekli bile değişti. Öğretmenler ve öğrenciler zorunlu bir tatil yaptı ama eğitim-öğretim aksadı. Evlerde kavgalarımız arttı. Virüsten ölen insanlarımız da bu olumsuz havayı pekiştirdi. Ekonomik zararlarımız cabası. Ülkemiz ekonomisi, diğer ülkelerde olduğu gibi büyük kayba uğradı. Esnafımız kan ağlıyor desek yeri var.

   Bir de olayın ikinci bir penceresi var; virüsün bize kazandırdıkları da yok değil;

   En başta temizlik kurallarını pekiştirdik içimizde. Ne kadar zorlansak ta umudumuzu kaybetmemeyi öğrendik. Unutulmaya yüz tutan sabrımızı yeniden kazandık. İnsanlar, olumlu veya olumsuz yaptıkları şeyleri gözden geçirme fırsatı buldular. Vicdanlarına bir göz attılar. İnsanlarımız ellerindekinin kıymetini az bilmekteydiler, şimdi her şeyin önemi daha iyi kavrandı. Unutmadan, evde vakit geçirmeyi bilmezdik çoğumuz. Dışarıda gezme konusunda duraksayıp evi tanımaya başladık.Şimdi neredeyse ev kurdu olduk. Evimizin tüm imkanlarını çok iyi bilir durumdayız şu an. Önemli bir konu da; toplumumuzdaki tüketim sorunu aşağı seviyelere çekildi. İnsanlarımız belki de daha fazla tasarruf imkanını yakaladılar.

AİLEMİZİN KIYMETİNİ DAHA İYİ ANLADIK

   Aile olmanın değeri daha iyi anlaşıldı. Ailemiz ile daha çok vakit geçirir olduk. Onlarla sürtüşmelerimiz meydana gelmiş olsa da...

   Telefon ve kitle iletişim araçlarının önemi arttı. İzlenen film, dinlenen müzik ve okunan kitap sayılarında artış gözlendi. Suç oranlarında önemli bir azalma meydana geldi.(Önemli kazanımlardan biri de bu olsa gerek.) Ortada sınıflar ve sınıf ayrımları  vardı. Kazancı yüksek olan kesim, orta kesim ve fakir kesim. Farkında mısınız bilmiyorum, şimdi hepsinin yaşam tarzları birbirine çok yakın durumda. Hepsi evlerinde kalıp sağlıklarını koruma peşindeler. Ekonomik üstünlükler, daha fazla ev içlerinde işe yaramakta. Önceden haber sitelerinde, askerlerimizin bir önceliği vardı. Şimdi bu öncelik, sanki sağlık çalışanlarına kaymış durumda.

   İnsanlar, sınırsız istekleri ve tutkuları ile her şeyi elde edebileceklerini düşünmekteydiler. Şimdi bu isteklerine, Allah tarafından ilahi bir fren gelmiş durumda. Allah’ın büyüklüğünü ve gücünü unutmuştuk. Şimdi Allah korkusundan tekrar bahsedilmekte ve bu korku içten içe yaşanmakta. O kadar ki  insanlar tekrar semavi dinlere yönelmekte. Semavi dinlerin önemi artmakta. Bir de ozon tabakasındaki deliğin boyutunun bile küçüldüğü söylenmekte, olumlu bakış açısına ek olarak.

   Virüs olayının olumlu ve olumsuz yansımalarını sonraki zamanlarda daha net bir şekilde göreceğimize inanmaktayım. Bu büyük kaostan çok şeyler öğrendiğimizi umut ediyorum. Aksi taktirde, yeni şeyler öğrenmek için başka felaketleri mi beklemeli !.. Bir şeyi çok merak etmekteyim: Acaba söylendiği gibi;  “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü doğru mu ? Yoksa “aynı tas aynı hamam” mı ?