Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkelerin liderleri ve üst düzey temsilcileri BM 79. Genel Kurulu oturumu nedeni ile  bir haftalığına New York'ta bir araya geldi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kuruluna katıldı. Erdoğan 3. konuşmacı olarak kürsüye çıkarak hitap etti. 

BM Sözcülüğü, 24-30 Eylül tarihlerinde düzenlenen 79. BM Genel Kurulu'na bu yıl 76 devlet başkanı, 4 prens, 2 hükümet başkanı, 42 başbakan yardımcısı, 9 bakan, 54 bakan yardımcısı ve AB delegasyonunun katılım sağlayacağını belirtmişti.

" FİLİSTİN DEVLETİNİ BİR AN EVVEL TANIMAYA DAVET EDİYORUM"

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda konuşan  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu ifadeleri kullandı;

Yusuf Tekin'den Öğretmenlere Teşekkür Mektubu Yusuf Tekin'den Öğretmenlere Teşekkür Mektubu
"Sayın Başkan, değerli devlet ve hükümet başkanları, sayın genel sekreter, kıymetli delegeler sizleri şahsım, ülkem ve milletim adına en kalbi duygularımla,saygıyla selamlıyorum.
BM Genel Kurulu'na bir kez daha seslenme fırsatı bulmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Genel kurul başkanlığını tamamlayan sayın Fransis'i tebrik ediyorum görevi devralan sayın Yang'a başarılar diliyorum.
Dost ve kardeş Filistin'in temsilcisinin üye ülkeler arasında hak ettiği yerde görmekten memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Filistin'li tanımayan diğer devletleri de bu kritik dönemde tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin devletini bir an evvel tanımaya davet ediyorum.
Buradaki dostlarımın çoğunun ekranlarda seyrettiği krizleri biz an be an yaşıyor ve yönetmeye çalışıyoruz. Sizlere gerilimin uzağında değil kalbinde yer alan ülkenin lideri olarak sesleniyorum."

“ GAZZE DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇOCUK VE KADIN MEZARLIĞI HALİNE GELDİ”

Erdoğan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“Uzun mücadeleler neticesinde kardeş Filistin'in temsilcisini burada görmekten mutluluğumu ifade etmek istiyorum. BM'in kuruluşuyla birlikte küresel iktidara ve adalete dair umutlar yeniden yeşermişti. Ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda BM kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz. Dünya 5'ten büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Gazze'de saldırılarda 41 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. Gazeteciler sağlık görevlileri öldürüldü. BM personelleri öldürüldü. Savaşta dahi dokunulmaması gereken cami ve kiliseleri vurdular. BM kürsüsünden bir de utanmadan tüm dünyaya buradan bu kürsüden meydan okudular. Dostlarım İsrail'in hapishanelerinden sızan görüntüler zulmü çok net bir şekilde gösteriyor. Gazze dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline geldi. 17 binden fazla çocuk kurşunların hedefi oldu. Dünyamızın geldiği seviyeye rağmen çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa kurumlara rağmen henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu yaralı bir serçeyi malesef kurtaramadık. Bir yudum su bulamadığı için bugüne kadar yüzlerce Gazzeli çocuk öldü. Sadece çocuklar değil BM sistemi hakikat ölüyor. Batı'nın savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor. Buradan açık açık soruyorum: Ey insan hakları örgütleri Gazze'dekiler insan değil mi? Filistinli çocukların sokakta oynama hakkı yok mu? Ey basın kuruluşları, Gazze'nin öldürdüğü gazeteciler sizin meslektaşınız değil mi? Ey BM bu barbarlığa dur demek için daha neyi bekliyorsunuz? Bu katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?”

Muhabir: Musa Orak