Hayat inişli ve çıkışlı meşakkatli bir yoldur... Bu hayat yolunda insanoğlunun zoruna giden en acı şey, arkadan hançerlenmek yada iftiraya uğramaktır. Hayatı boyunca bilerek ve isteyerek hiçbir insana kötülüğü dokunmamış bir insan olarak önceki hafta bir iftiraya uğradım ve gözaltına alındım.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözü gibi çıktığım mahkeme beni anında serbest bıraktı...
Hayat bize mücadele etmeyi öğretti ancak biz kahpelik yapmadık ki, kahpelikle mücadele edelim...
Velhasılı uğradığım iftira kelimenin tek anlamı ile kahpelik ti...
Beni üzen olay, bu kahpelikten öte meslektaşım diye geçinen, iyi gün dostlarının leş kargası gibi başıma gelen olaya üşüşmesi oldu...
Allah her zaman büyüktür, sığındığım avuç açtığım ilah sadece odur... Üç kuruş menfaat için yularlarını birilerinin eline veren ve atılan kemiklerle yetinen bazı dalkavukların üstüma çullanması, tesadüf değildir; sadece hasettir...
Ben yıllardır Ankara'da gazetecilik yapan elimden geldiği kadar da insanların yardımına koşan bir insanım... İşte böyle bir yardım sırasında borç aldığım daha sonrasında ise ödemesini yaptığım bir şahsın birilerinin dümen suyuna girerek yapmış olduğu bir şikayete atlayan bazı şahısların kurduğu kumpas yatsıya kadar sürdü... Bu kumpas sonrasında ben yine anlım ak başım dik olarak sahadayım...
Çok yazar ve anlatırım ama değmez...
Karnı ağrıyan varsa çıksın karşıma...
Kalın selametle...