Geçen hafta köşe yazımızda Vitaminlerden bahsetmiştik. Bu hafta fen bilimleri ve biyoloji derlerinden de aşina olduğumu kod : ADEK yani yağda eriyen ve metabolizmada depo edilebilen vitaminlerin yapısını , hangi besinde bulunduğunu, eksikliğinde görülebilecek anormaliteleri ve emilimini arttıracak ufak tüyoları paylaşacağız.
A Vitamini
Görme, büyüme, üreme, embriyonun gelişmesi, kan yapımı, bağışıklık sistemi ve doku hücrelerinin farklılaşması için gerekli olan bir vitamindir. A vitamini yağda erir, ısıya dayanıklıdır. Özellikle anne karnında bebeğin sağlıklı gelişimi için hamilelerin yeterli miktarda A vitamini alması gerekir.
• Dokularının bakım ve onarımını sağlayarak dokuların ve cildin sağlıklı olmasını sağlar,
• Bağışıklık sistemini güçlendirir,
• Kemiklerin, dişlerin ve üreme sisteminin gelişmesine yardımcı olur,
• Göz problemlerini önler, gözlerinizin karanlıkta görmesine ve alacakaranlığa alışmasına yardım eder,
• Antioksidan olarak çalışarak yaşlanmaya bağlı hastalıklara karşı koruyucu etki gösterebilir.
A vitamini; karaciğer, balık yağı, süt, tereyağı, yumurta gibi hayvansal besinlerde bulunur. Ayrıca portakal, birçok koyu yeşil yaprak sebze, sarı ve turuncu meyveler (kayısı, şeftali vb.) ve ceviz gibi bitkisel kaynaklardan A vitamini ön maddesi (karotenoid) alırsınız, A vitamini ön maddesi vücutta A vitaminine dönüştürülür.
A Vitamini eksikliği ve fazlalığı
A vitamini, yağda çözünen D, E, K vitaminleri gibi vücutta depo edilen bir vitamindir. Bu nedenle yetersizlik belirtileri, uzun süre Vitamin A alınmadığında görülür. Yetersiz ve dengesiz beslenenlerde, alkol kullananlarda ve büyümenin hızlı olduğu gebelik, çocukluk ve emzirme dönemlerinde A vitamini eksikliğine bağlı sorunlar ortaya çıkabilir.
A vitamini eksikliğinde; bağışıklık sistemi etkin bir şekilde çalışmadığından hastalıklara yakalanma riski artar, cilt kuruluğu ve saçlarda kepeklenme gibi cilt problemleri, gece körlüğü, halsizlik, iştahsızlık gözlemlenir. A vitamini eksikliği sindirim sistemini de etkiler, mide yaraları oluşabilir. Vitamin A yeterli düzeyde alınmaması sonucunda çocukluk çağında normal büyüme ve gelişme sağlanamaz.
A vitaminini yeterli düzeyde alan bir insan günlük ihtiyacının on katı kadar A vitamini alırsa vücutta zehirlenme etkisi görülür. Zehirlenmenin belirtileri; baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, iştah kaybı, saç dökülmesi, deride sararma, eklem ve kemik ağrıları şeklindedir. Ayrıca hamile kadınlarda A vitamini zehirlenmesi riskli doğum riskini ve doğumsal bozukluklara sebep olabilir. Bu nedenle gebelikte vitamin A kullanmadan önce bir doktora danışmak gereklidir. A vitamini yağda çözünen ve yağ aracılığı ile taşınan bir vitamin olduğundan emilim için diyetle alınan yağ miktarı son derece önemli. Eğer yağın sindirimi için pankreastan salgılanan pankreatik enzimler ve safra asidinde herhangi bir problem yoksa diyetle alınan A vitamininin emilim oranı yüzde 80-90’ı buluyor. Bununla birlikte çinko ve E vitamini eksikliği A vitamini metabolizmasını bozabiliyor çünkü bu iki besin A vitaminin emilim, taşınma ve hareketlerinde önemli bir rol oynuyor.
D Vitamini
İnce bağırsaklardan kalsiyum ve fosforun emilimini düzenleyerek kemik büyümesi, sertleşmesi ve tamiri üzerinde etkili olur. Raşitizmi önler. Böbrek hastalıklarında düşük kan kalsiyumu seviyesini düzenler. Kas kasılmalarını önler. Kalsiyumla birlikte kemik gelişimini kontrol eder. Bebekler ve çocuklarda kemik ve dişlerin normal gelişme ve büyümesini sağlar. Güneş ışığı bakımından yetersiz bölgelerde yaşayan çocuklar, yetersiz gıda alan ve fazla kalori yakan kişiler, 55 yaşın üzerindekiler, özellikle menopoz sonrası kadınlar, emziren ve hamile kadınlar, alkol veya uyuşturucu kullananlar, kronik hastalığı olanlar, uzun süredir stres altında olanlar, yakın geçmişte ameliyat geçirmiş olanlar, mide-bağırsak kanalının bir kısmı ameliyat ile alınmış olanlar, ağır yaralanma ve yanığı olan kişilerin D vitaminine özellikle ihtiyaçları vardır.
D Vitamini Eksikliği : D vitamini eksikliği durumunda çocukluk çağı raşitizmi görülür. Bu hastalıktan korunmak için güneş ışınlarından yararlanmak gerekir. Açık tenliler güneş ışığından daha zor D vitamini oluştururlar. Osteomalasia ise erişkinlik döneminde görülen bir kemik hastalığıdır. Kemikler yumuşaktır, kalsiyum ve fosfor oranları düşüktür. Sık doğum yapan, yetersiz ve dengesiz beslenen ve güneşten yararlanamayan kadınlarda görülür.
EFSA vitaminler konusunda yaptığı açıklamada yetişkinler ve çocukların günlük 15 mikrogram, 7 ila 11 ay arasındaki bebeklerin ise günlük 10 mikro gram D vitamini tüketmelerinin yeterli olacağını açıkladı.
D vitamini suda erimediği için fazlası idrarla atılamaz. Bu nedenle bütün vitaminler de olduğu gibi D vitamininin gelişigüzel ve ihtiyaçtan fazla alınması sakıncalıdır. D vitaminlerinin fazla alınması eklemlerde ve yumuşak dokularda kireçlenmeye sebep olur. Çocuklarda fazla alınması ise büyümede duraksama, kusma ve böbrek taşı oluşumuna sebep olur.
D vitamini kaynağı; balık yağı, balık, karaciğer, yumurta sarısı, tereyağı gibi besinlerdir. D vitamininden yaralanabilmek için güneş ışınlarından da faydalanmak gerekmektedir. D vitaminin öncüsü insan vücudunda sentezleniyor ve deride güneş ışığının etkisiyle aktif hale geliyor. Ancak güneş ışığının yetersiz olduğu ülkelerde ve kapalı ofis hayatının daha çok görüldüğü büyük şehirlerde D vitamini gerekli şekilde aktif hale gelemediği için mutlaka besin desteği gerekiyor. Güneş ışığının vücutta tam olarak etkili olabilmesi için vücutta herhangi bir koruyucu krem olmaması gerekiyor. Haftada en az 2 gün 5 dakika ile yarım saat arasında yüz, kollar ve bacaklar açıkta olacak şekilde güneş ışığında kalmak gerekiyor.”
E Vitamini
E vitamini; damarlar içerisinde akışkanlığı sağlayarak damar tıkanıklığını önler, hücre zarını korur, erken doğmuş bebeklerde demirin kullanılmasına yardımcı olarak kansızlık (anemi) oluşumunu engeller. E vitamini aynı zamanda mükemmel bir antioksidandır. E vitamini günlük besinlerde yeteri kadar bulunduğu için insanlarda eksikliğine nadiren rastlanır. Deney hayvanlarında E vitamini eksikliğinin; kısırlık, kalp ve diğer kaslarda yorgunluk, karaciğer hastalıklarına neden olduğu görülmüştür.
E vitamini en çok; bitkisel yağlar, tahıl, yağlı tohumlar, soya, yeşil yapraklı sebzeler ve baklagillerde bulunur.
K Vitamini
K vitamini, kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddenin sentezi ve kemik gelişimi için gerekli bir vitamindir.Karaciğer ve sindirim sistemi bozukluklarında özellikle safra akımının engellendiği durumlarda K vitamini kullanımı yetersizleşir. Uzun süren antibiyotik tedavileri de K vitamini etkinliğini azaltarak eksikliğine neden olabilir. Eksikliğinde kanın pıhtılaşamadığı için kanamalar durmayabilir. Ispanak ve benzeri yeşil yapraklı sebzeler, karaciğer, kuru baklagiller ve balık K vitamini açısından zengin besinlerdir.
Klasik uyarımızı yapıp ve mottomuzu yazarak yazımızı sonlandırma vakti ;)
İnternet veya eczanelerden alıp , kontrolsüz kullanacağınız vitaminler sağlığınıza faydadan çok zarar verir. Hekiminiz vermedikçe vitamin v.s takviyesi kullanmayın!
GIDANIZ İLACINIZ, İLACINIZ GIDANIZ OLSUN