Kritik Adımlar ve Ambargolar Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, harekât sonrasında uygulanan ABD ambargolarının, Türkiye'yi yerli savunma sanayi üretimine yönelttiğini ifade etti. Görgün, harekatın, Türkiye'nin güvenliği ve çıkarları açısından savunma sanayinin hayati önemini ortaya koyduğunu vurguladı. Yerli Üretim ve Stratejik Yatırımlar Görgün, 1973 yılında kurulan Türk Uçak Sanayi Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) ve sonrasında ASELSAN (1975) ve HAVELSAN (1982) gibi şirketlerle savunma sanayine önemli yatırımlar yapıldığını belirtti. Bu adımlar, Türkiye'nin bağımsız bir güvenlik politikası uygulayabilmesi için gerekliydi. Hazır Alımdan Ortak Üretime 1974'e kadar devam eden hazır alım döneminin, 1990'larda yerini ortak üretime bıraktığını söyleyen Görgün, 1985 yılında kurulan Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (SAGEB) bu dönüşümde önemli bir rol oynadığını belirtti. Modern Savunma Sanayi ve Milli Politikalar Görgün, 2000'li yıllardan itibaren yurt içi geliştirme modeline ağırlık verilerek, milli kaynakları esas alan modern bir savunma sanayisinin kurulduğunu söyledi. Bu süreçte, Türkiye'nin savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının yurt içi firmalar tarafından karşılanmasının milli bir politika olarak benimsendiğini ifade etti. Savunma Sanayinde Dönüm Noktaları 2004'te Savunma Sanayii İcra Komitesinde (SSİK) alınan kararlarla, ihtiyaç duyulan ürünlerin milli imkanlarla yurt içinde geliştirilmesi ve üretilmesine karar verildiğini belirten Görgün, bu dönemde başlatılan projelerin meyvelerini verdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi iradesiyle sektörün etkin yönetimi önemli çıktılar elde edilmesine vesile oldu. Ekonomik ve Güvenlik Katkıları Görgün, Türk savunma sanayisinin yerli ve milli karaktere bürünerek ilerlemesinin, ülkenin güvenliği ve çevresinin istikrarı açısından önemli katkılar sağladığını ve ekonomik alanda da refaha doğrudan yansıdığını ifade etti.