Mayıs ayında yapılan genel seçimlerden sonra ekonomide yeni bir döneme girildi. Faizleri düşürme kararı, yerini faizleri arttırmaya bıraktı. Politika faizindeki sürekli artış, yüksek enflasyon karşısında yetersiz kalmaktadır. Dövizdeki yükseliş küçük oranlarla da olsa devam etmektedir. Maalesef bu konu da geç kalındı.
Politika faizindeki artıştan dolayı bankalar kredi faizlerini arttırdı. Bu durumda değişken faiz oranıyla kredi kullanan işletmeleri iflasın eşiğine getirdi. Birçoğu ellerindeki ticari malları maliyetin altında fiyata satıp, banka kredilerini kapatmaya çalıştılar.
Politika faizinin bir diğer etkisi de, pos komisyonlarına oldu. Malum nakit para yerine kredi kartı kullanılmakta. Son faiz artışından sonra pos komisyon oranı %4’ ün üzerine çıkarıldı. Bazı bankalar 4%’ ün altında pos komisyonu uygulasa da kısa süre sonra onlarda oranı yükselteceklerdir. Bu artış fiyatları yukarıya doğru çıkarmaktadır. Bunun yanında birçok işletme kayıt dışı satış yapmaktadır. Nakit satışı için ayrı, kredi kartıyla satış için ayrı fiyat verilmekte. Tabii olarak vergi kaybı oluşmaktadır.
Elinde düşük sermayesi olan ve işyeri açmak isteyenler, bankaların yüksek faizle mevduat kabul etmesinden dolayı, sermayesini bankaya yatırmaktadır. Şöyle ki; 1.000.000TL nakit parası olan birisi, bu parayı bankaya bir aylığına yatırdığı zaman 30.000-50.000TL arasında gelir elde eder. İşyeri açmanın risklerinden kaçmak isteyen ve elindeki sermayesini korumak isteyenler sermayesini bu şekilde değerlendirmektedir.
Ürünlerin fiyatının oluşmasında yakıt önemli bir rol almaktadır. Bir ürünün üretilmesinden tutunda taşınmasına kadar her aşamasında yakıt kullanılmaktadır. Yakıt fiyatlarındaki artış ürün fiyatlarını yukarıya doğru çıkarmaktadır.
İzlenen bu ekonomi politikasından en çok etkilenenler, Mali Müşavir meslektaşlarımızdır. Birçok mükellef işyerlerini kapatmaktadır. Halen işyerini açık tutmaya çalışanlar ise muhasebe ücretini ödemekte zorlanmaktadır.
Ülkemizi mevcut ve her gün daha kötüye giden ekonomik gidişattan kurtarabilecek iki yol vardır. Güçlü bir ihracat markası veya keşfedilecek zengin bir yer altı kaynağının bulunması.