Yanlışlık yapmak doğaldır, Ama bunlardan ders çıkarmadan ilerlemek yaşamın anlamını yitirmesine yol açar. Çünkü öyle bir zamanda yaşıyoruz ki: Yalanlar tam duymak istediklerimizse; Gerçeği kabullenmek zor geliyor maalesef. Bu da hayatı ıskalamamıza neden oluyor.
Neden derseniz. Nedeni gayet açık
Biz tüketerek yaşıyoruz.
Korkutucu aslında. Çünkü “kullan-at” ekseninde dönüyor hayatlarımız.
Sonra farkında olmadan kaybediyoruz. Kaybettiklerimizi aramayı aklımıza getirmeden daha yenisini, iyisini ve kolayını istiyoruz.
Belki farkında değiliz ama aslında biz ; EKSiLEREK yaşıyoruz. Sonrada bir ömür o yanlışı eksiği tamir ederek uğraşıyoruz. Bakın bu konuda Peygamber efendimiz hadisinde (Buharî) buyurdular ki;“Kişiyi ölürken üç şey uğurlar: Sevdikleri, malı ve yaptıkları. İlk ikisi geri döner ve o yaptıkları ile baş başa kalır.” Bu yüzden iki cihanda da çok fazla yanlışa batmadan özümüze dönerek kendimize yakışanı yapalım diyor. Ve yazdığım şu dörtlüklerle yazıma son veriyorum.
ZOR GÜNLER
Yalandan vergi alınsaydı
Çoğu iflas bayrağı çekerdi
Doğrulardan kaçmak için
Hayallerimizin çalınması yetmedi
Zor günlerden geçiyoruz yüreğim
Sıkkı tutun umutlarına
Sabahı olmayan gecelerden sonra
Bakarsın çıkarız yarına
Bitti kahvenin kırk yıl hatırı
Kaldı ayaklar altında yılların adamlığı
Süslü kelimelerin büyüsünden ziyade
Davranışın asaleti kalmadı.. H.O.ASLAN