Şanlıurfa’nın en az kitap okunan iller arasında yer aldığı açıklandı. Peki kitap okuma alışkanlığı nasıl edinilir? Çocuklara bu alışkanlığı kazandırmaya çalışırken ebeveynler nelere dikkat etmeli?
Kitap okuma alışkanlığının küçük yaşlarda kazandırılmasının gerekliliğine değinen uzmanlar, konuyu ebeveynlerin davranışlarıyla bağdaştırdı.
Çocuklarımızın davranışlarının ebeveynlerin davranışları belirliyor diyen Eğitimci Fatma Doğruyol, okuma alışkanlığını kazandırmak istediğini belirtti. Ders işlerken bulamadığı materyali kendisinin oluşturduğunu ve yılların hayali olan yazarlığa o an adım attığını ifade etti.
Urfanatik mikrofonlarına konuşan Eğitimci Fatma Doğruyol çocuklar ve kitap okuma alışkanlığı için tavsiyelerde bulunurken yeni kitabı Çekirdek ve Kayıp Yumurtalar ile ilgili bilgi verdi.
“MESLEKTE 8. YILIM”
Çocuklarla ilgilenmekten hoşlandığını bunun için de meslek tercihini öğretmen olmaktan yana kullanan Eğitimci Fatma Doğruyol;
“Meslekte 8. yılım. Ben küçükken misafir gelince onların çocuklarıyla ilgilenir, oyunlar oynardım. Yaşamım boyunca çocuklar hep ilgi odağım oldu. bu şekilde gelişen süreç sonucu öğretmen olmaya karar verdim. Öğretmen olmasam da yine çocuklarla yakın olabileceğim bir meslek seçerdim. İkinci bir hayalim çocuk kitapları yazarı olmaktı. Çocukken yaşadığım birçok olayda olayları içselleştirerek hikâye olarak düşünürdüm.”
“ÇOCUKLARIN MERAK DUYGUSU BENİ ÇOK DESTEKLİYOR”
Merak duygusuna değinen Eğitimci Doğruyol;
“Çocukların merak duygusu beni çok destekliyor, besliyor. Onlarla birlikte bir öğretmen olarak sürece dahil oluyorum. Her zaman onların sorularına cevap vermek ve onların gelişim sürecini yakından takip eden öğretmen olarak bu konuda sürekli kendimi geliştiren bir birey olarak daha çok onların merakları, onların soruları beni kitap yazmaya teşvik etti. Kitabım okul öncesi eğitim öğretim halleri, sınıf içi yaklaşımlar, uygulamalarda Gems ve ekoloji yaklaşımlarını kullanarak derslerini devam ettirirler. Gems dediğimiz fen ve matematikte yeni buluşlar, ekoloji ise çevre bilimi. Bu etkinlikler beni öncelikle ilk etabımda bu konuya yönelik yazmaya teşvik etti” dedi.
“EKOLOJİ ÖĞRETMENİ”
Meslek hayatına ekoloji öğretmeni olarak devam eden Eğitimci Doğruyol; “Ben anaokulu öğretmenliği dışında birçok çevrimiçi eğitime katılarak kariyerime ekoloji öğretmeni olarak devam etme kararı aldım. Şuan ekoloji öğretmenliği yapıyorum.”
“ÇEKİRDEK VE KAYIP YUMURTALAR”
Çocukların merak duygusundan esinlenerek yazdığı kitabı anlatan eğitimci Fatma Doğruyol konuşmasında; “Çekirdek ve kayıp yumurtalar kitabımın içeriğinden bahsedecek olursam, tavuğun yaşam döngüsünü ve kuluçka sürecini çocuklara anlatıyor. Kitabımızın ana karakteri defne daha küçükken tanıştığı bir civcive çekirdek adını veriyor, kitabımızın adı oradan geliyor. Defne arkadaşı tavuğun agresif ve gergin dönemini anlamlandırmaya çalışarak kuluçka dönemimi keşfediyor. Doğa ile çok iç içe olmam ve ekolojiye olan ilgim dolayısıyla ana karakterime defne ağacından esinlenerek bu ismi verdim. Biz okul öncesi öğretmenleri sınıfta sürekli ekolojiye bağlı canlıların yaşam döngülerini eğlenceli bir şekilde aktarmaya çalışırız. Aktarmaya çalıştığımız ekolojik bilgiler için çeşitli yöntemler bulur onlar üzerinden dersi ilerletiriz tabi bu süreçte bize kitaplar fazlasıyla yardımcı oluyor çok fazla kitap ihtiyacımız oluyor. geçen yıl anaokulunda öğrencilerime tavukların yaşam döngüsünü anlatmaya çalışırken kaynak kitap bulamadım. Bizim alanımız bu tarz dokümanlara çok ihtiyaç duyuyor. Aklıda hep kitap yazma fikri vardı bu kesikliği de fark edince bu kitabımı yazmaya karar verdim” ifadelerine yer verdi.
“ŞANLIURFA DA OKUMA ORANI ÇOK DÜŞÜK”
Son olarak, eğitimci Fatma Doğruyol;
“Türkiye geneline baktığımız zaman Şanlıurfa okuma oranı olarak en düşük iller arasında yer alıyor. Benim kitap yazmamın amacı sadece hayalimi gerçekleştirmek değil halkımızı kitap okumaya teşvik etmek, öğrencilerimize bu anlamda desteklemek ve onlara örnek olmak. Çünkü gerçekten özellikle 0-3 yaş döneminden başlayarak kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız. Anlamaz diye düşünmenizi istemiyorum çünkü çocuklar gördüklerini uygular, taklit ederek öğrenir. Yanına oturup okuduğunuz bir gazete, dergi dahi onların zihninde yer edinir zamanı geldiğinde bu bilgi gün yüzüne çıkar. Çocuğumuzun zihin gelişimini destekliyorsak onlarla bol bol konuşmalı ve onları kitap okumaya teşvik etmeliyiz. Toplum olarak herkesi kitap okumaya davet ediyorum, daha çok okuyalım daha çok gelişelim.”
