Yaşam

Fidye Nedir, Oruç Fidyesi Kimlere Verilmeli?

Ramazan ayının yaklaşmasıyla Fidye nedir ,oruç fidyesi ne kadar? gibi sorular vatandaşlar tarafından merak edilip araştırılıyor. Şanlıurfa Vali Karacan Cami İmamı İzzettin Okkalı, merak edilen tüm soruları yanıtladı.

Abone Ol

Fidye,  İslam dinine göre bir insanın bulunduğu durumdan kurtarmak ve Ramazan ayında tutulmayan orucun yerine belli bir miktar paranın ödenmesine denir.

Oruç tutma imkânı olmayan, bir özürden dolayı veya yaşlılık, hastalık gibi nedenlerden ötürü oruç tutamayanlar fidye vermekle mükelleftir.

Oruç tutamayan vatandaşlar tutamadığı günler sayısınca her gün için bir fidye vermesi gerekiyor. Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 180 TL olarak belirlenen fidye miktarı ile Müslümanlar Ramazan ayında tutamadıkları oruç bedelini ödeyebilecekler.

Ramazan ayında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 180 TL olarak belirlenen fitre miktarı ayrıca günlük oruç fidyesi için de geçerli.  Fidyenin de kimlere ve ne zaman verileceği vatandaşlar tarafından merak ediliyor.

Ramazan fidyesi, oruç başlamadan önce ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermesi için verilmesi yararlı olacak. Fidye de tıpkı fitre ve zekât gibi ihtiyaç sahiplerine verilir. Ancak anne, baba, dede, nine, çocuklar ve torunlar gibi bakmakla yükümlü olunan kişilere verilmez.

Fidye, yoksullara, yetimlere, dul ve kimsesizlere, mümkünse bulunulan yerdeki fakirlere verilmeli, ayrıca uzak bölgelerde muhtaç insanlara da göndermek mümkündür.

Urfanatik.com olarak Şanlıurfa Vali Karacan Cami İmamı İzzettin Okkalı’ ya Fidye nedir, oruç fidyesi ne kadar ve fidye kimlere verilir sorusunu sorduk.

Mikrofonumuza konuşan İzzettin Okkalı, Ramazan fidyesinin Ramazan ayına has bir sadaka olduğunu, Ramazan ayının başlangıcından itibaren bayramın birinci günü dâhil olmak üzere fidye verme imkânı olan vatandaşların eda edeceği mühim bir ibadet olduğunu söyledi.

“FİDYE RAMAZAN AYINA HAS BİR SADAKADIR”

Fidyenin Ramazan ayına has bir sadaka olduğunu söyleyen Vali Karacan Cami İmamı İzzettin Okkalı, “Ramazan ayının başlangıcından itibaren bayramın birinci günü dâhil olmak üzere verme imkânı olan kardeşlerimizin eda edeceği mühim bir ibadettir. Oruç tutma imkânı olmayan bir özürden dolayı yaşlılık, hastalık olur bu kardeşlerimizin de fıtır sadakasıyla mükellef olduğunu öncelikle beyan edelim. Fıtır sadakasının bir başka özelliği de yine şer'i bir özünden dolayı gerek hastalık olsun, müzmin hastalık olsun, yani iyileşme imkânı olmayan ve gerekse yaşlılığından dolayı olsun oruç tutamayan kardeşlerimizin tutamadığı günler sayısınca her gün için bir fıtır sadakası fidye vermesi farzdır” dedi.

"FİDYE MİKTARININ 180 TL"

Diyanet İşleri Başkanlığını tarafından açıklanan fidye miktarının 180 TL olduğunu beyan eden Vali Karacan Cami İmamı İzzettin Okkalı, “ Türkiye şartlarına göre bu yıl Ramazan orucu 29 gün. Ramazan orucu tutamayan bir yaşlı veya müzmin bir hasta ne yapacak? Yirmi dokuz çarpı yüz seksen üzerinden bir meblağ ile ki herhalde tahmin edersen beş bine yakın bir bedel diyor. Ne yapacak? Bunu fakirlere muhtaçlara dağıtarak oruç fidyesini karşılamış olacak. On gün tutamayan ona göre hesabını yapar. Fakat öncelikle tutamadığı orucun kazasını hedefleyecek. Ramazan ayından sonra uygun bir zamanda. Fakat buna da gücü yetmezse yaşlılığından dolayı ve hastalığının el vermemesinden dolayı ne yapacak o zaman? Her gün için bir fitre miktarı hediye verecek ve böylece oruç borcundan kurtulmuş olacak” şeklinde konuştu.

“ZEKÂT ALMAYA MÜSTAHAK OLAN KİMSELER FITIR SADAKASINI DA ALMAYA MÜSTAHAKTIRLAR”

Vali Karacan Cami İmamı İzzettin Okkalı konuşmasının devamında, “ fitreye müstahak olmak yani vermek açısından hem de almak açısından müstahak olmak gerekiyor.  Temel ihtiyaçları kadar imkânı varsa bir kimsenin bir yılı beklemeden vermesi gerekiyor. Zekât ise 354 gün üzerinden geçmesi lazım. Ama fıtır sadakasında böyle değil. Fıtır sadakası biraz daha yumuşatılmış ve biraz daha teşvik edildiği için hatta fıtır sadakası alan bir kimse müstahak olduğu halde belli bir ekonomik güce ulaştığında onun bile belli bir süre sonra fıtır sadakası vermesi vaciptir olur. 5 kişilik bir aile kendisi de dâhil üç çocuğu var bu çocuklar da ekonomik olarak babasına bağlılar veya annesine bağlılar henüz küçükler ekonomik bağımsızlıkları yok. Dolayısıyla babanın veya annenin o çocuklarının da fıtır sadakasını karşılaması gerekiyor.  Ama ekonomik bağımsızlığına kavuşmuş gençler var ise Anne babadan bu konuda ayrılmış o gençler kendilerinin fıtır sadakalarını vermeleri gerekiyor. 180 TL üzerinden her bir kişi için alacak açısından da alacak olan kimsenin de müstahak, muhtaç, Miskin olması lazım. Ekonomik olarak geçimini zor yapabilen birilerinin olması lazım.  Zekât almaya müstahak olan kimseler fıtır sadakasını da almaya müstahaktırlar” sözlerini sarf etti.  

“ANNE BABA, DEDE VE NENEYE FITIR SADAKASI VEREMEZ”

Vali Karacan Cami İmamı İzzettin Okkalı, “Usul kişinin anne babası, dedesi, nenesi bunlar onun usulüdür. Bunlara elbette ki fıtır sadakası veremez Zekât da veremez bunlara bakmakla yükümlüdür zaten. Bir de kişi kendi çocuğuna,  torununa,  kızına,  eşine fıtır sadakası veremez. Ne kadar muhtaç olursa olsun veremez çünkü bunlarla bakmakla yükümlü olduğu için veremez ama bunun dışında muhtaç olan kız kardeşine, yeğenlerine, e kuzenlerine muhtaç ve müstahak iseler bunlara fıtır sadakası verebilir. Bazı rivayetlerde de kişi mesela damadı muhtaç ise her ne kadar kızına da bakıyorsa da kızıyla evli de olsa damadı muhtaçsa fıtır sadakası da zekâtta verebilir, gelini yabancı olduğu için geline fıtır sadakası da verebilir. Zekât da verebilir diyen günümüz mahsur âlimlerimiz de vardır” ifadelerinde bulundu.