Göbeklitepe hangi döneme ait, özellikleri nelerdir? Göbektepe’nin konumu nerededir, nasıl gidilir? Merak edilenler sizlerle…
Abone Ol
<p>Göbeklitepe’nin konumu Şanlıurfa’nın kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında bulunur. Yaklaşık 300 metre çapında ve 15 metre yüksekliğindeki bu yapı, geniş bir görüş alanına sahiptir ve çevredeki pek çok yerden rahatlıkla görülebilir. Göbeklitepe’nin konumu, inşa edildiği dönemde insanların manevi yaşamlarını nasıl önemsediğini ve yapıyı inşa etmek için ne kadar stratejik bir konum seçtiklerini gösterir.</p>
<p>Göbeklitepe’nin keşfi 1994 yılında, Profesör Klaus Schmidt, Alman Arkeoloji Enstitüsü için Şanlıurfa’da bir dizi kazı çalışmasını yönetmesine dayanır. Devam eden Neolitik dönem kazıları için alanları keşfetmek üzere şehrin 15 kilometre kuzeydoğusuna yürüyüşe çıktı. Bölgede Göbeklitepe adı verilen bir höyükte kalıntılar olduğu kaydedilmişti ve Schmidt, bu kalıntıların peşindeydi. Sonunda, insan yapımı olduğu kesinleşen kalıntıları buldu. Kazılarda, boyları 3 ila 6 metre, ağırlıkları da 40 ila 60 ton olan yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar keşfedildi.</p>
<p>Tepenin üstünde koyunlar ve keçiler otlarken, aşağıda beton sulama kanallarıyla çevrili tarlalar vardı. Orta yerinde bozulmadan kalmış bir yapı vardı. Schmidt, bu bölgenin eski zamanlarda yabani kuşlar ve vahşi hayvanlar için zengin bir savan olduğunu biliyordu. Arazi sahibi Mahmut Yıldız, Schmidt’i tepedeki bir ağaca götürdü. Ağaçta kurdeleler bağlıydı ve yerel halk buranın kutsal bir yer olduğuna inanıyordu. Schmidt, tepede, bir metre uzunluğunda ve üçte biri genişliğinde büyük kayalar gördü. Yapılan incelemede bu kayaların insan yapımı olduğu anlaşıldı.</p>
<p>Göbeklitepe tapınağı, Neolitik döneme ait olan ve ilk tapınağın bulunduğu yer olarak kabul edilir. Bu sebeple, Göbeklitepe aynı zamanda yeryüzündeki ilk inancın merkezi olarak da önemli bir yere sahiptir. Bu bölgede yaklaşık 20 tapınak tespit edilmiştir ve bugüne kadar sadece 6 tanesi gün yüzüne çıkarılmıştır.</p>
<p>Göbeklitepe’nin inşa edildiği dönemde, insanlar henüz bitki toplayarak ve avlanarak geçimlerini sağlayan küçük gruplar halinde yaşıyorlardı. Bu dönemde insanların yerleşik hayata geçmediği ve sürekli yer değiştirdiği bilinmektedir. Göbeklitepe’nin inşası için kullanılan büyük sütunlar ve ağır taşlar, kayalık bölgelerden 2 kilometrelik mesafeyi aşarak el arabaları veya yük hayvanları olmadan taşındı. Bu, tarihte insanların ilk defa bu kadar kalabalık bir şekilde bir arada olması gerektiğini gösterir.</p>
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te URFANATİK sitemize
abone olun.