Acısıyla tatlısıyla bir kitap fuarının daha sonuna geldik. Bu harika organizasyonda emeği geçen başta Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere özellikle UKB Şube Müdürü Sayın Nejat AKDEMİR’e, Kütüphaneler Müdürü Sayın Ömer ASLAN’a ve Kütüphane neferi Sayın Ahmet SÖZEN’e teşekkür ederek yazıma başlamak istedim. Çünkü sorumluluğumuz gereği;
Adaptan da anlarız edepten de
Yerine göre sevgiyle hak edeni överiz.
Hak etmeyene de hak hukuk kuralları içinde yereriz anladıkları dille.
Bakın kitap fuarları memleketlerin gelişimine katkı sunan yegane organizasyonlardır. Gönül isterdi ki daha sık yapılsın. Her yaştan insanlar kitaplara dokunsun. Memleketim eğitim alanında 78. sıradan daha yukarılara çıksın. Hatta ilk üçe girsin. Her yedi bin kişiye düşen bir kitap okuyucu sayısı yüzlere hatta onlara düşsün. Yaşanıla bilinir kentler arasında 55. sıradan ilk ona girsin. Dağ kültürüyle modern kültür arasında sıkışmayalım. Feodal kültür zayıflasın. Hakkın güçlü olduğu bir şehir haline gelelim. Bunlara varmak içinde eğitim seviyesinin yükseltilmesi şart. Okuma oranının yüksekliği şart. Hepimizin bildiği gibi Şanlıurfa kadim bir şehir. İlk üniversitenin kurulduğu bir şehir. Bu eğitim konusunda bu kadar gerilerde olması yakışmaz. Bu konuda da en büyük görev memleketin entelektüellerine düşer. Ve özelliklede bu yazar çizer gruba.
Tamam !
Düşünen beyin
Özgür ruh olmak zor bu dönemde.
Ama…
Hayatın öğretisi
Yaşamın dersleri
Hepimizin kulağında küpe olmalı.
Bunları yaparken de yazarın satış kaygısı olmamalı, Fikri olmalı, omurgalı olmalı ve düzgün bir yazar duruşu sergilemeli ki yönetenler ona göre kendilerine çeki düzen vermeli. Yoksa ağzınıza bir parmak bal çalıp 100’er kitabınızı alıyoruz der. Sizin de fikrinizin, değerlerinizin ve duruşunuzun bir şey ifade etmediğini ispatlamış olursunuz. Yazar tabiki sıkıntıyı yaşayacak. Doğruyu söyleyecek. Hatta gerekirse bedel ödeyecek. Tıpkı Tevfik Fikret, Orhan Pamuk, Nazım Hikmet, Ahmet Arif gibi.
Kısacası yazarken yarını düşünme kaygısı olmayacak. Bir kitap satmak için bukalemun gibi şekilden şekile girmeyecek.
Çünkü….
Yarın'ı hesaplarken bugünkü imtihanını kaybeden ne çok insan var.
Oysa insan hep"şimdiki zaman"la sınanır.
O halde yazarlara düşen, bugün size ne düşüyorsa onu yapın sadece. İnanın kişinin kendi yolundan yürüyüp yürümediği, attığı adımdan belli olur.
Bu yüzden dikkat edin adımlarınıza
Çünkü: Yanlış hayat doğru yaşanmaz.
Saygılarımla….