Sevgili okurlar, gün içerisinde maruz kaldığımız birçok olumsuzluklar strese yol açıyor. Yoğun çalışma hayatı, günün yorgunluğu, aile içi tartışmalar ve gerginliklerden dolayı sık sık strese girmek neredeyse kaçınılmaz. Ancak özellikle hamilelik döneminde anne adaylarının yaşadığı stres ve öfke ile başa çıkması bu süreçte son derece önemlidir.
Bu haftaki yazımda gebelik sürecinde öfke, sinir ve stres anne karnındaki bebeği etkiler mi, hamilelikte çok üzülmek bebeğe zarar verir mi, sizlerle aklınızı karıştıran ve merak edilen bu sorunlara değineceğim.
Gebelik süreci bir kadının yaşayabileceği en özel ve en önemli dönemlerinden biridir. Bütün yoruculuğu, bütün zorluğu ve bütün endişelerle beraber anne adayları için eşsiz bir dönemdir. Anne olmak bebeğini sadece 9 ay boyunca bedeninde taşımak, ona can vermek demek değil aynı zamanda hayat boyunca bebeğinin taşıyacağı sorumluluk da demektir. Bundan dolayı hamileliğin anne adaylarına getirdiği bedensel yükle beraber yaşattığı ruhsal değişimler ve endişeler de oldukça önemlidir. Bu yüzden gebeliğe hazır olmak gerekir. Bu konuya daha da açıklık getirecek olursak; hamileliğe psikolojik anlamda, sosyal yaşamda ve bedensel olarak hazır olmalısınız. Aynı zamanda sadece anne adaylarının değil aile bütünlüğü olarak, maddi ve manevi olarak bu duruma hazır olmak hamilelik sürecinin nasıl geçeceğinin ve nasıl sonuçlanacağının da habercisidir.
Stres Anne Karnındaki Bebeği Direkt Etkiliyor
Anne karnında gelişen bebek, plasenta ile anneyle doğrudan ilişki kuruyor. Hamilelikte yaşamı etkileyen tüm faktörler ve annenin duygu durumu stres dahil olmak üzere bebeğe iletiliyor. Gebelik döneminde anne adaylarının yaşadığı kronik stres; bebeğin gelişim geriliğine neden olarak ağrılı, erken veya düşük doğum yapmasına yol açıyor. Ayrıca stres hormonları da bebeğin beyin gelişimini, baş çevresini ve doğum kilosunu olumsuz etkiliyor.
Hamilelikte Hormonlar Anne Adayını Etkiliyor
Gebelik süreci anne adayının hayatında ruhsal ve fiziksel birçok değişikliğin olduğu bir dönemdir. Ve bu değişikliklerin olmasında en büyük rolü hormonlar üstleniyor.
Her ne kadar biyolojik olarak kadın bedeni bir bebeği büyütüp, onu dünyaya hazırlayabilecek biçimde programlanmışsa da psikolojik olarak her zaman bu kadar planlı ve programlı olmayabiliyor. Bunun beraberinde bebeğin oluşumunu ve doğumunu hamilelikte yaşanılan yoğun hormonal faaliyetler sağlıyor. Yalnızca gebelik sürecinde değil tüm yaşantınızda önemli bir role sahip olan hormonlar özellikle bu süreçte kontrol dışı davranmalara da sebep olabiliyor. Hareketli olan bir anne adayının hamilelik sürecini daha sakin geçirmesi, son derece sakin olan bir gebenin aşırı öfkeli ve sinirli olduğu gözlemlenebiliyor. Aynı zamanda özellikle ilk bebeklerde, riskli gebeliklerde, uzun yıllardan sonrasında ulaşılan hamileliklerde anne adayları bir takım endişeler yaşayabiliyor. Bu endişelenmeler de aşırıya kaçılmadığı sürece son derece normal duygu değişimleridir. Elbette bu süreci sakin yaşamak, tadına varmak en güzeli.
Yapılan bir çok araştırmaya göre belirli risk grubundaki hamilelerin sadece olumlu düşünüp, olumlu davranabilme becerisi kazanmaları sayesinde risk düzeylerinin büyük oranda düştüğü gözlemlenmiştir. Bunun beraberinde bir diğer konu ise tek başına stres hiçbir risk taşımayan hamileliklerde son derece tehlikeli durumlara düşürebilmekte ve olumlu sanılan her şeyi bir anda tersine çevirebilmektedir.
Burada asıl önemli olan bu stresle başa çıkma konusunda olumlu bir tavır içinde olmak ve bazı yöntemleri bilmektir.
Bu Süreçte Neler Yapmalı, Stresle Nasıl Başa Çıkılmalıdır?
Hamilelik dönemi bazı anne adayları için başlı başına bir stres kaynağıdır. O nedenle bu konuda kitaplar okumak stresle başa çıkmayı kolaylaştırabilir.
Hamileler için özel kurslar vardır ve burada baba adayları da hamilelikle ilgili eğitim almakta ve dönemin ciddiyetinin farkına varabilmektedirler. Böyle bir kurs annenin sıkıntısını hafifleteceğinden uzmanlar tarafından önerilen bir yöntemdir.
Hamileliğin seyrine göre doktor tarafından herhangi bir sakınca görülmemişse eğer kısa tatiller anne adaylarına çok iyi gelecek ve bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayacaktır.
Spor her insan için olduğu gibi hatta belki de daha fazla anne adayları için yapılması gereken bir faaliyettir. Yine doktor önerisiyle yapılacak program çerçevesinde hafif yürüyüşler, yüzme, yoga ve bazı egzersiz hareketleri strese karşı faydalı olmakla birlikte doğumda da kolaylaştırıcı etki yaptığı bilimsel araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. Özellikle düzenli egzersiz yapmanın anne adayında oluşabilecek duruş bozukluklarının giderilmesinde, yorgunluk ve bitkinlik sıkıntılarının ortadan kaldırılmasında, bel ağrılarının hafiflemesinde çok etkili olduğu biliniyor. Doktor kontrolünde spor yapmak, karın ve bel kaslarını da güçlendirerek, rahat bir hamilelik geçirilmesini sağlıyor.
Müziğin stres üzerinde olumlu etkisi bulunuyor. Günde yarım saat dinlenen müzik, bebeklerin beyin gelişimini olumlu yönde etkiler. Çünkü bebek anne rahmindeyken gelen çeşitli seslerle uyarılır. Ayrıca, müzik dinlemek anne stresini azaltma da etkilidir.
Mümkün olduğu kadarıyla üzücü haberleri ve programları izlemekten uzak durmak, bunun yerine olumlu duygu ve düşüncelere odaklanmak anne adayları için en sağlıklısı olacaktır.
Hamilelikte belirli zamanlarda kendinizi tükenmiş hissediyorsanız biraz dinlenin, yorgunluk veya düzensiz uyku alışkanlıkları stres de dahil olmak üzere olumsuz duyguların artmasına neden olabilir. Bolca uyumaya çalışmalısınız ve iyice dinlendiğinizden emin olmalısınız.
Kendinizi diğer anne adayları ve gebeliklerle karşılaştırmayın.
Anne adaylarını en çok rahatlatacak diğer bir konu ise eşinin desteğidir. Mümkünse doktor kontrolleri, bebeğin ihtiyaçlarının alınması gibi konularda mutlaka beraber olunmalıdır.
Kendinize çok da karamsar bir hayat çizmeyin, yaşanılan sıkıntıların sadece bu döneme özgü olduğunun bilincinde olmanın çok yararı vardır.
Bazen bu sıkıntılarla başa çıkmakta yetersiz olduğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bunlar da doğal duygulardır. Her zaman aklınızda bulunsun bu dönemde yaşadığınız stres doğrudan bebeğinizi etkileyecektir. Bu konuda zorlandığınızı düşünüyorsanız bir psikologdan destek almaktan çekinmeyin. Farklı bir bakış açısı rahatlatıcıdır ve dönemi atlatmanıza çok yardımcı olacaktır.
Eğer yukarıdaki önerilerimi dikkate alırsanız, stres sorununuz azalacaktır. Unutmayın hamilelik sonunda bir mucize sizi bekliyor olacak. Bunu düşünerek gebelik sürecinin tadını çıkarın. Bir sonraki yazımda tekrar görüşmek üzere.