Bazı acıların tarifi bazı sözlerin anlamı yok.
Büyük kayıpların olduğu depremin yaraları yavaş yavaş sarılıyor gelin görün ki yapılan binalardan malzeme çalınmasıyla depremde yerle bir oldu. İnsanların korktuğu ve ciğerlerinin yandığı gibi büyük kayıplara'da sebep oldu.
Binlerce vatandaşımızı kayıp ettik. Kimi annesini, kimi babasını, kimi evladını, kimi de bütün ailesini, arkadaşını, dostunu kayıp etti.
Ey vicdandan yoksun'lar bina yaparken malzemeden çalarak veya işyerini daha büyütmek için kırdığınız kolanları kendi menfaatleriniz için insanların hayatını hiçe sayanlar şimdi vicdanınız rahat ‘mı binlerce insanların vebaline girdiniz. Başınızı yastığa rahat koyabiliyor musunuz?
Ama bu depremi yaşayan insanlar korku içinde sabahlara kadar gözlerine uyku girmiyor kiminin oturduğu binası mühürlendi, kiminin evi hasarlı olduğu için evlerini taşımak, çadırlar‘da, konteynerler'de kalmakta zorunda kaldılar.
Peki suçlu kimler?
İnşaat sahipleri, bu binalara imza atan mühendisler, demirciler, yapı denetçileri, yönetim, sahte rapor verenler hepiniz suçlusunuz. Ve unutmayın ki tarih sizi yazacak.
Artık göbek bağımızı kendimiz keseceğiz. Çünkü kime güvenecegimizi bilmiyoruz sağlam dediğimiz evler sakat çıkıyor insanlara nasıl biyopsi yapılıyorsa artık temeli atılan binalarda biyopsi ve bina etüdü yapılsın diyorum.
Rabb'im bir daha böyle bir acıyı yaşatmasın inşallah.
Geçmiş olsun Türkiye'm