Aslında hepsi Allah’ın insanlara tanıdığı zaman diliminin içindeki anlara verilen bir isimden başka bir şey değildir. Ama insanlar bunlara her dilde kendilerince adlar takmışlar işte. Benim yazımda bu güne denk geldiği için, aklıma geçenlerde Unesco’un her güne bir anlam yüklediği yazısı geldi. Baktım ki 17 Ocak Dünya Zenginler Günüymüş. Araştırdım ama bir şey bulamadım içeriğinde. Zenginlerin ne yapacağı söylenmemiş. Sonra anladım ki zenginler bu günü galiba kendilerinden geçme günü olarak kutluyorlar. Denemedikleri ne varsa yapıyorlar. Daha fazla insan sömürüsü, daha fazla hak gaspı daha fazla nasıl zengin olunur. Onun gailesiyle toplantılar düzenliyorlar. Bende vatandaş Orhan olarak düşündüm. Unesco kadar dikkat çekmese de nasılsa her şeyin bir günü var. Bende kendimce her bir güne anlam yüklemeye çalıştım. Uyulursa bakarsınız insanlık fabrika ayarlarına geri döner.
Örneğin;
Yılda bir gün siyasetin konuşulmadığı,
Bütün televizyonların insancıl haberler yayınladığı,
Anaların ağlamadığı,
Sokakta kalan insanların ve hayvanların sıcak bir yuva bulduğu,
Açların ekmek bulduğu ve doyduğu
Zulümlerin olmadığı,
Hak gaspının yaşanmadığı
Adaletin tecelli ettiği
Çocukların ve kadınların öldürülmediği
Bütün politikacıların kendilerinden ziyade halkı düşündüğü ve sadece fıkra anlattığı bir gün kutlansa,
Özgürlüklerin yaşandığı bir gün olsa
Adına da "toplumsal huzur günü" dense.
Herkes gülse, eğlense.
Çok mu zor yani.
Ne dersiniz.?