Yusufpaşa da,hekimdede'de
Yakubiye'de
Büyük yolda
Hayatlı evlerimiz vardı ortasında asma ağacı, nar ağacı
Su kesilir susuz kalmayalım diye
Hayatlı evin bir kısmına yaptığımız su havuzu
Havuzun üstüne de hoş görünsün diye
Toprıhan, kırmızı ,beyaz gül ve de cam gözelleri konurdu
Ne hoştu eskiden
Güzel olan ne varsa kaybettik
Baba ,anne evin bereket kaynağı babaanne ,dede çocuklar Vel hasıl
Topluca tam bir aile idik
Hayatın ortasında oynadığımız oyunlar
Akşama kadar
Ne altta ev var nede üstte
Üstte masmavi gökyüzü
Akşam hayatın ortasında kurulan
Sofralar sofranın etrafında besmeyle
Yenen yemekler
Buram buram ev ekmeği
Babaanne ve dedenin anlattığı hikâyeler
Vel hasıl güzel olan ne varsa kaybettik
Akşam olunca çaylar sohbet eşliğinde içilir
Muhabbete dalınca gece nasıl geçer
Kimse bilmez idi
Dam yıkanmıştır ,ve artık damda yataklar
Serilmeye başlanmıştır
Yatarken ne güzel değilmiş
Gökyüzüne bakarak yatmak
Hayallere dalmak hayallerinin ucu bucağı yok alabildiğince , gökyüzünde kayan yıldızlar ,ve uzaktan uçan uçağı seyretmek
Başka bir güzeldi
Vel hasıl on numara beş yıldız
Bir hayatimiz vardı
Çünkü hayatlı evde hayat vardı
Şimdi ise dört duvar arasına hapsolmuş
Mapushane mahkumları gibi
Ne gecemiz gece ne gündüzümüz
Ne komşuluk ne muhabbet
Elde telefon, evde televizyon
Velhasıl hayatımız olmuş naylon.