Aile içi şiddete maruz kalan çocuklar, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik sorunlarla da karşılaşıyor. Bu durum çocuklarda depresyon, kaygı bozuklukları, uyku düzensizlikleri, travma sonrası stres bozukluğu ve ruhsal sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Araştırmalara göre, şiddete maruz kalan bireyler, bu durumu bildiği halde sessizliğini koruyor. Toplumsal normlar, korku, yalnızlık gibi faktörler, mağdurları sessiz kalmaya yöneltiyor.
“ AİLE İÇİ ŞİDDET GÜNÜMÜZDE FAZLA YAŞANMAKTADIR”
Şiddet, güç ve baskı uygulayarak kişinin bedensel ve ruhsal açıdan zarar görmesi durumudur aile içi şiddetin aile üyelerinden birinin diğer aile üyelerine karşı göstermiş olduğu saldırgan davranışlar olduğunu belirten Hatice Altınel Babacan;” kişiyi yapmak istemediği herhangi bir davranışa zorlayan her türlü tutum ve davranışlardır. Aşağılanmak ise darp, tehdit zorla cinsel birliktelik sağlamak kısıtlamak zorla evlendirmek gibi benzeri davranışlardır. şiddete maruz kalan kişide ruhsal sorunlar meydana gelmektedir özellikle çocukluk dönemimde aile içi şiddete maruz kalan çocuklarda yetişkinlik döneminde farklı derecelerde ve şekillerde ruhsal problemler görülmektedir bireyin en mahrem alanı ve yaşadığı her türlü sıkıntının ardından sığına bileceği güvene bir liman olan aile ortamı uygulanan şiddet sonrasında güvensiz hissedilen bir ortam haline gelmektedir toplumsal baskılar sonrası yaşanan şiddet gizlenip üstü örtülmektedir bundan cesaret alan şiddet uygulayan kişi şiddetin dozunu gün geçtikçe artırmaktadır şiddet fiziksel bedensel ve cinsel olup kişilerin ruhunda kapanması zor yaralar açılmaya neden olmaktadır ”ifadelerine yer verdi.
ARAŞTIRMALAR %90 ORANINDA AİLE İÇİ ŞİDDET OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
şiddet yapan bireylere baktığımız zaman en çok şiddet gören kişilerin, çocuklar ve kadınların olduğunu dile getiren Hatice Altınel Babacan;” Çok şiddet uygulayan bireyse erkektir psikolojik vakalara baktığımız zaman fiziksel ve cinsel şiddet gören bireylerin aile içerisinde bunun daha çok şiddete maruz kaldığı görülmektedir bu oranın ebeveyinler arasındaki şiddete maruz kalan çocuklarda travmatik yaşantılar görülme ihtimali çok yüksektir çünkü çocuk beyni aile içerisinde şiddet duygusuyla baş edebilecek kapasitede gelişmemiştir ve bu uygulanan şiddete kendisini suçlar sorumlu tutar anne babaya düşen görev açık ve net dilde bu şiddetin asıl sorumluluğun çocuk olmadığını anlatmalı ve öğretmelidir ”şeklinde konuştu.
.jpg?)
“ŞİDDET ÖRTÜLMESİ GİZLENMESİ GEREKEN BİR DURUM DEĞİLDİR”
Şiddet görmeye devam eden veya bu şiddete şahit olan çocukların ilerleyen dönemlerde kendisinin de şiddet göstermeye başlayabileceğini söyleyen Hatice Altınel Babacan;” örneğin okulda arkadaşlarını dövebilir zarar verebilir canlarını acıtabilir. bu tip durumlarda ebeveyinlerin görevi şudur çocuğun çok yoğun duyguyla baş etmesini sağlamak duygularını yönetmesi için yönlendirme yapaktır ancak aile içerisindeki şiddet gün geçtikçe artıyor ve düzenli olarak devam ediyorsa bir noktadan sonra yönlendirme yetersiz kalacaktır bir uzman desteği gerekecektir benim ailelere söylemek istediğim şey şudur ki şiddet gören kadın veya erkek cinsiyetinin ne olduğu hiç önemli değil gerekli mercilere şikayete bulunsun örtülmemeli ve gizlenmemelidir diyelim ki duygusal şiddete maruzsunuz aile içerisinde ben bunun için çip terapisinde aile terapisi öneriyorum bununla ilgili uzmanlardan mutlaka destek alınmalıdır” diye konuştu.
