Hangimiz oynamadık ki ...? 

Bizim oyunlarımız daha doğal, daha gerçek, daha zevkli idi.

Abone Ol

Bizim oyunlarımız daha doğal, daha gerçek, daha zevkli idi.

Belki koşup efor sarf etmekten kan ter içinde kalırdık ama acayip mutlu olurduk her birimiz.

Bazı oyunlar zeka, bazı oyunlarda hem zeka, hem dikkat, hem de dayanıklılık isterdi.

Arada bir tatlı kavgalarımız kırgınlıklarımız olup çıksak ta oyundan, diğer bir arkadaşımız çağırınca her şeyi unutur dalardık yine oyunun içine.

Aynı oyunu bıkıp usanmadan saatlerce kaç defa oynardık kim bilir. Zaman kavramını unuturduk oyuna dalınca.

Babamız işten gelip, annemiz akşam yemeğine çağırana kadar umarsızca durmadan oynardık tozlu topraklı sokaklarda.

Neredeyse her köşe başından, bazen pencerelerden bizi eve çağıran annelerimizin sesini duyardık.

Ya hızımızı alamazdık, ya oyunu arkadaşlarımızı bırakmak istemez, mızmız ederek zoraki dönerdik evlerimize.

Öyle sokaktan geldin hemen gir banyoya temizlen, üstünü başını değiştir alışkanlığı henüz yoktu bizim zamanımızda.

Banyo haftada bir pazar günleri yapılıyor olsa da, vallahi hepimiz tertemiz çocuklardık.

Ruhumuz diri, kalbimiz temiz, hesaplarımız çıkarsız pırlanta gibi bir nesildik bizler..

Şimdi hızla akan zamanın içinde eriyip giden ve kaybolmaya yüz tutan bir avuç insan kaldık şu koca dünyada.

Aynı oyunun içinde yer almasak ta, bir birimizi tanımasak ta, benimle aynı zamanı paylaşan tüm zamandaş gönül dostlarıma sevgilerimi iletiyorum buradan….