Yaşadığımız bu hayat o kadarda basit değildir.
Yaşanmışlıklar, yaptıklarımız veya yapmak istediklerimiz, sevmek, sevilmek, başarı, sevinç, üzüntü, pişmanlık ,vicdan, merhamet bunlar hayatımızda iyi veya kötü bir şekilde hep vardır.
Nasıl bir toplum olduk, nasıl bu hale geldik. İnsan insanın kuyusunu kazar oldu. Hayattan beklentisi olanların önünü kesenler ,umutlu olan insanların umutsuzluğa düşürenler, güzel düşüncelerine olumsuz bakanlar, başarı yollarının önünü kesenler, mutluluğa gölge düşürenler, insanlar üzerinden oynanan oyunlar ve bu insanların insanlara önyargıyla bakmaları.
Sebep ne peki?
İnsanlar o kadar kötü bir hale geldiki kimse kimseyi çekemez oldu , başarıya ayak vuranlar , insanların arkasında dedikodu yapanlar, iftara atanlar ve bu insanlar kendilerini kaf dağında görüp egoları tavan yapan iki yüzlü kendini bilmez insanlardır.
Bakarsın ağzında bal akar, namuslu, merhamet li, vicdanlı görünümün altında aslında sahtelik, sinsilik, kıskançlık ,kendini beğenmişlik vardır bu insanları tanıdıkça gerçek yüzlerini ortaya koyduklarını görürüz.
Uğur Işılak üstadımızın dediği gibi;
Ne kadar güzel giyinirsen giyin.
Ne kadar güzel uydurursan uydur kıyafetleri
Sokakta nasıl yürümesi gerektiğini
İstediğin kadar bil.
Tepeden bakan bir üslupla konuşursan
Ne yaparsan yap ne olursan ol
Hiçbir hükmü hiç bir değeri yok.
Sağlıcakla kalın.