Şanlıurfa için daha önce sayısız köşe yazarak çözümlemeler yaptım ve genelde beyan ettiğim fikirlerimde yanılmadım.
Çünkü Şanlıurfa’da yaşıyorum ve Şanlıurfalı olarak Şanlıurfa’yı yaşıyorum. Kentimi her alanda gezen ve bilen biriyim. Şanlıurfa ahalisinin kime ne şekilde nasıl bir tokat atacağını da çok iyi biliyorum.
Evet yine bir seçim geldi geçti ve arkasında koca bir enkaz bıraktı. Bu enkaz en fazla HDP’de hissedildi. Şanlıurfa Büyükşehir ve merkez ilçelerde koşulşuz bir şekilde Saadet Partisine teslim olan HDP, diğer ilçelerde ise CHP ve SAADET’in adaylarıyla yarışmak zorunda kaldı. Ve bu zorunluk HDP’nin Şanlıurfa’daki bütün belediyelerini (SURUÇ hariç) Ak Parti’ye kaptırmasına neden oldu.
Merkez ilçelerdeki adayların HDP seçmenini umursamaz tavırları, HDP seçmeninin Cevheri dışındaki Saadet Adaylarına mesafeli durmasına neden oldu.
Saadet’e kızan HDP seçmeni kendisini bu duruma düşüren partisine de kızarak bir noktaya kadar Ak Parti’ye destek verdi. Bu destek verme olayı HDP’nin Urfa’daki bazı yöneticilerinin siyasi beceriksizliğini ortaya koydu.
Bu yöneticiler siyasi bir irade ortaya koyamadan kendi seçmenini olduğu gibi Saadet Partisi’nin kollarına attı. Bunu her ne kadar Ak Parti’ye karşı yaptık deseler de Şanlıurfa’da adeta yıkıldılar.
HDP’nin seçmeni Türkiye’de en fazla politik olan seçmen profiline sahiptir. Bu profile sahip bir seçmen kitlesini yönlendirmek o kadar kolay değildir. Urfa’da HDP yöneticileri kendi seçmenini yönledirme de ciddi bir eksiklik gösterdi.
Şanlıurfa genelinden biraz uzaklaşıp seçin en fazla tartışılan ve konuşulduğu ilçe olan Karaköpprü’ye bakacak olursak, burada tam anlamıyla bir fiyasko yaşandı.
Saadet Partisi’nin adayı Essum Aslan’ı destekleme kararı alan HDP burada seçmenini kanalize edemedi ve Ak Parti’ini adayı Metin Baydilli gibi güçlü bir aday karşısında çaresiz kaldı.
Başından beri Essum Asan ile yıldızı barışmayan HDP seçmeni sürekli mesaj verse de ne Aslan ne de HDP bunu ciddiye aldı.
HDP bunu ciddiye alıp soruna eğilmek yerine sadece Bağımsız Aday ve eski HDP’li Serhat Erdem ile uğraşmayı seçti. Tabi bunu yaparken de tabanının kendisine küsüp Ak Parti’ye kaymasını adeta görmezden geldi.
Serhat Erdem, HDP tabanı tarafından oldukça sevilen bir isim iken Essum Aslan’ın adaylığına tepki olarak aday olmuştu. HDP Serhat Erdem’in aleyhinde çalışma yaparken kendisi için çalışmayı unuttu. Bu da hem Serhat Erdem'in seçmenin gözünde kötü olmasına hem de Ak Parti’nin Karaköprü’de seçimi almasına neden oldu.
HDP’nin bu seçimlerde yerle bir olmasında bütün suç HDP Urfa ve bu kararları destekleyen Genel Merkeze aittir.
Tabi ve Saadet Partisi’nin sürekli ‘bu adaylar bizimdir, HDP ile alakası yoktur’ söylemini de unutmamak gerekir.
Şimdi soracaksınız, ‘Yapılan Yanlışlar Nelerdi’ Diye
-Siyasi partilerin yanlış tercihleri içlerinde yaşadıkları siyasi krizler,
-Seçmeni adam yerine koymama, - Seçim sürecinde il eşbaşkanının görevinin dondurulması ve bunun seçmenden saklanması,
- İl Binasının dört duvarı arasından çıkamama
-Taşı aday göstersek seçmen biz oy verir mantığı,
-Partilerin başına akbaba misali çöreklenmiş birkaç ahmak,
Ülke ve kent gündeminden kopuk yöneticiler,
-Eleştirenleri hain ilan eden ve hedef gösterenler,
-Doku uyuşmazlığına rağmen ittifaklardaki ısrarlar,
-Seçimlerde neredeyse hiç çalışmama,
-Kendi çizgilerine bile hakim olamama,
-Kente hiç mi hiç uğramayan vekiller,
-Kent işle uzaktan ya da yakında alakası olmayan siyasiler ve adaylar,
-Seçime saatler kala encümen gösterememe,
-Genel merkez ile taban arasında kopukluk yaratan yöneticiler,
-Siyasi ihtiraslarına partileri kurban edenler,
-Ankara’dan gelen bir iki PM üyesinin siyasi bütün dengeleri alt üst etmesi,
Bu sorunları daha uzatabiliriz.