Bu insanlar neden böyle, hep fitnelik, arkadan konuşma, in, nefret kusuyorlar diyoruz, kendimizi sorgulamadan. Hep böyle dert yanarız millete kendimizi kusursuz milleti kusurlu görürüz her daim. Aslında bu bir çark sistemi gibi işliyor, bir döngü...
Bu insanlar neden böyle, hep fitnelik, arkadan konuşma, in, nefret kusuyorlar diyoruz, kendimizi sorgulamadan. Hep böyle dert yanarız millete kendimizi kusursuz milleti kusurlu görürüz her daim. Aslında bu bir çark sistemi gibi işliyor, bir döngü gibi çalışıyor hepimiz aynı şeyleri deriz bütün insanlar öyledir kusuru başkalarında görüp kendimizi farklı görüyoruz. Yani aslı olan şu değil mi her insan bir insandan şikâyet eder, demek ki hepimiz istenilen kadar iyi değil, istenilen kadar doğru değiliz.
Başka insanları sorgulayacağımıza kendimizi sorgulasak her insan geçerli bu her insan kendinden sorumlu olursa kendini düzeltirse kötü bir şey olmaz bu hayatta. Hayat güzel olur insanlar insanlardan şikâyet etmez. Tekrar diyorum yapılan hatalarda yanlışlarda ilk olarak kendimizi sorgulamamız gerek, kendimizi eleştirmek gereklidir. Acaba istenilen ve beklenen derece de iyi miyiz doğrumsuyuz diye. Biz insanlar öyle varlıklarız ki kimseyi çekemiyoruz, yanımızda ki en yakın arkadaşımızı bile çekemiyoruz. Hep aklımızda fitnelik be kötülük bulunuyor. Aslında iyi olmalıyız ki hayat iyi olsun dünya güzel olsun insanlar mutlu olsun yaptığımız ş güzel olsun. Sabah uyandığımızda şehrin bereketi, huzuru ve mutluluğu fazla olsun. Tekrardan diyorum ne olursa olsun dürüst olmak lazım, insanları sevmek gerekli ki hedeflediğimiz mutluluğa başarıya bereketli bir şekilde ulaşalım diye…