2023 yılının ilk ayını geride bıraktığımız şu günlerde bir husus dikkatimi çekti. Günlük yaşantımızda ihtiyacımız olan veya olmayan her şeyin fiyatında bir artış söz konusu. Bunu idrak edebilmek için formüllere ve karmaşık hesaplara gerek yok. Evinizden dışarıya adımınızı atın her şey ortada zaten.
Yapılan zamlara rağmen bir memnuniyetsizlik var. Çünkü herkes zam yapıyor. Mesela benim gibi serbest meslek erbabıysanız. Verdiğimiz hizmet bedeline zam yaptığımız zaman bu hizmeti verebilmek için almamız gerekenlere de zam yapıldığını fark ediyoruz. Aldığımız parayla doğru orantılı olarak harcamalarımızın tutarında da artış söz konusu. Cebimize giren tutar da artış olduğu gibi çıkan tutarda da artış söz konusu.
Çevremde birçok kişi sürekli ihtiyaç duyduğu ürünleri ‘’gelecekte nasıl olsa fiyatı artacak’’ düşüncesiyle o andaki ihtiyacından fazlasını alıyor. Peki, bu çözüm mü? Bence değil. Hatırlayacaksınız yakıt fiyatları arttığında, artışın uygulanacağı gece petrol istasyonlarında uzun kuyruklar oluşmaktaydı. Arabamıza aldığımız yakıtta bitiyor, fiyatı artacak düşüncesiyle satın aldıklarımızda bir süre sonra bitiyor ve hep daha fazla tutarla satın alıyoruz. Herkes bir şekilde rutinini bozmadan hayatına devam etmeye gayret ediyor.
Bu zamlar ne kadar daha artacak? Nereye kadar böyle gidecek? Paramız giderek değer kaybediyor. Alım gücümüz düşüyor. Bu durum orta gelirli sınıfı bitirirken, alt gelirliler ile üst gelirliler arasındaki açıyı genişletti. Bir kesim pazar dağıldıktan sonra arta kalanları toplarken bir kesim de etiket fiyatlarına bakmadan alışveriş yapabiliyor.
Neredeyse tüm ürünlerin fiyatının belirlenmesin de nakliye önemli bir etken. Motorin fiyatı da tabii olarak nakliye fiyatının belirlenmesinde ana etkendir. Motorin fiyatındaki dalgalanma, piyasada belirsizliğe ve istikrarsızlığa neden olmakta.
Seçim takvimine girdiğimiz şu günlerde fiyat güncellemelerine ve etiket değişikliklerine daha uzun süre devam edileceği görünüyor.