Bir adam meşhur bir hocaya gelerek sorar..!
Hocam her şeye çare buluyorsunuz, fetva veriyorsunuz. Kolaylaştırıyorsunuz.
Namazın da çaresi yok mu..?
Günde beş defa, isimizin arasında zorlanıyoruz.”
Hoca, “Yarın gel, biraz araştırayım” der.
Ertesi gün adam gelir. Hoca fetva bulmuştur. “Sen bir tane istiyordun, ben sana birçok yol buldum” diyerek adama müjde verir.
Adam sevincinden, “Gerçekten büyük hocaymışsın, birçok hocaya gittim, namaz kılmamak için kimse fetva verememişti” der. Sonra, “Nedir hocam, söyler misin?” diye sorar. Hoca ilk fetvayı verir:
“Ölü olacaksın, ölü olana namaz yoktur.” Adam cevaba şaşırarak biraz da kızarak, “Bu bana uymadı hocam, akla da uymadı, sen diğer fetvayı söyle” der. Beş vakti üç vakte indirse dahi kâr bilecektir. Hoca ikinci fetvayı söyler:
“Deli olacaksın.” Adam, “Deliyken zaten namaz
kılamam hocam, bu da olmadı, sen başka söyle” der. Hoca devam eder: “Çocuk olacaksın.” “Çocukluk bizden geçti hocam. Çoluk çocuk sahibi olduk.
Hoca devam eder: “Hayız olacaksın.”
Adam, “Hiç erkek hayız olur mu.?” diye karşılık verir. Adam üzüntüyle sorar: “Hocam yoksa bitti mi fetvalar.?” Hoca, “Üzülme, bir tane daha var. deyince adamın yeniden gözleri ışıldar. “Nedir o, Allah aşkına söyle” deyince hoca,
“Nifas olacaksın yani çocuk doğuracaksın. Çocuk doğurana da bir süre namaz yoktur” der. Adam hem şaşırır hem de kızar.
“Hocam, ben erkeğim, çocuk mu doğururum.?der. Hoca taşı gediğine koyar.
“Ölü değilsen, deli değilsen, çocuk değilsen, hayız ve nifas değilsen namaz kılman gerekir. Yolcuya, hatta hastaya dahi belli kolaylıklarla namaz vardır.
Ancak bu kimselerden bile namaz düşmez” diyerek nükteli bir şekilde namaz meselesinin ehemmiyetini anlatmıştır.
Rabbim hakkıyla kılanlardan eylesin