Ramazan ayının ilk sahuruna yarın gece kalkıyoruz.1 Mart Cumartesi günü tutacağımız ilk oruçla bir kez daha Ramazana girmiş olmanın mutluluğu ve manevi huzuru içerisindeyiz.
Ruhumuzu ve bedenimizi terbiye edeceğimiz
Ramazan ayı yardımlaşma ve kardeşlik demektir.
Ama düşünüyorum da eski Ramazanlar daha bir güzeldi. Çünkü hoşgörü, düzen, huzur, maneviyat, sofralarda bereket vardı. Ve her gelen gün geçmişteki Ramazan ayının güzelliği aratıyor. Aslında sorun geçmiş zamanda değil, biz insanlarda.
Daha da ötesi insanlığımızda ,hayat mücadelesinde, geçim sıkıntısında ve bunlar gibi bir çok sebepler de. Bu yüzden eski Ramazanlara özlem duyuyoruz.
Yine de bizler Müslümanlar olarak yoksul ve yoksun kardeşlerimizin yaralarını saralım zengin, fakir, genç ,yaşlı demeden aynı sofraya oturalım, aynı saflarda duralım ki birliğimizi ve dirliğimizi daha da anlamlı hale getirelim ve güçlendirelim.
Evet Ramazanda oruç tutmak, teravih namazı kılmak, Kuran okumak, dua etmek, sahur yapmak, iftara hazırlık yapmak, sadaka vermek, maddi ve manevi yardımlarda bulunmak ve bu ayı en güzel şekilde, özüne uygun şekilde geçirmek, her Müslümanın vazifesi olmalıdır.
Ramazan bir bağlılık da sayılabilir, oruç tutarak Yüce Allah'a, Kur'an'a ve İslam'ın özüne bağlanmak gerekir. Yoksa sadece aç kalmak manevi oruç hükmüne geçmez.
Elimizi dilimizi gözümüzü düşüncelerimizi ve tüm bedeni haramdan korumak ve harama müsait işlerden kendimizi arındırmamız gerekir.
On bir ayın sultanı Ramazan oruçlarımızı sağlıkla ve sıhhatle tutmayı, ibadetlerimizi hakkıyla yapmamızı ALLAH nasip etsin inşallah.
Ramazanımız mübarek olsun.