On bir ayın sultanı ramazan ayına girmekle beraber bir yanımız sevinçli, bir yanımız buruk olarak bu mübarek ayı yaşayacağız. Sevincimiz Ramazan'a ermemiz ,burukluğumuz ise bu pandemi durumunu yaşamamız. Diğer bir burukluğumuz ise iki yıldır yaşadığımız ramazan ayının bu virüsten dolayı eskisi gibi camilerde okunan Kur'an-ı ve teravihin maneviyatını yaşayamıyoruz maalesef.
Oysa eskiden olduğu gibi ne büyük bir heyecanla beklerdik o ayın bereketini, maneviyatını, coşkusunu ne kadarda çok özledik. Ama inşallah ramazan ayının yüzü suyu hürmetine inşallah bu pandemi bir an önce son bulur bizlerde ramazanı huşu içerisinde geçiririz.
Yine ramazan davulcularının davullarıyla sokak sokak dolaşarak herkesi sahura kaldırdıkları, evlerde ve camide okunan kuranları, iftar hazırlığını, iftar davetlerini, komşulara verdiğimiz yemekleri, sofraların bereketini, topun atılmasıyla açılan iftarı ve teravihe yetişmek için camilere koşuşturmayı yaşarız.
Sonuç olarak tekrardan o coşkulu ramazanları yaşamamız dileğiyle aşağıdaki şiirle yazıma son veriyorum.
Hoş geldin ya şehr-i Ramazan
Geldi on bir ayın sultanı
Rahmetiyle, bereketiyle, sevabıyla,
Hakka varmanın yoluyla,
Sabrın timsaliyle,
Hoş geldin ya şehri-i Ramazan
Bir yanımız buruk
Bir yanımız hüzün
Bir yanımız'da huzur
Hani nerde o coşkusu
Bir virüs çıktı bitti neşesi.
Şeytanların bağlandığı
Günahlardan arındırdığı
İnsanların insanlığı hatırladığı
Hoş geldin ya şehr-i Ramazan…