Kâbe’nin yerini Cebrâil (Aleyhisselâm) göstermiş ve Hz. İbrâhim (a.s.), oğlu Hz. İsmâil (a.s.)’le birlikte Beytullah’ı inşâ etmeye başlamıştır. Kâbe’nin inşâ edilmesinde; Cebrâil (Aleyhisselâm) mimarlık yapmış, Hz. İsmâil (a.s.) taş getirmiş ve Hz. İbrâhim (a.s.) de üst üste koyduğu blok taşlarla Kâbe’nin duvarlarını örmüştür.
Hz. İbrâhim (a.s.) ve Hz. İsmâil (a.s.);
“..Kâbe’nin duvarlarını yükseltirken (ikisi de)
“ Rabb’imiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilensin.” (Bakara 127) diye duâ etmişlerdir
Müfessirler genellikle, Kâbe’nin yerinde daha önce bir yapı bulunduğunu, bunun zamanla (Nûh tûfanında) harap olup üstünü kum örtüsünün kapattığını, Hz. İbrâhim (a.s)’in
bu eski temelleri açığa çıkararak bunların üzerine Kâbe’nin binasını yükselttiğini belirtirler.
İbrahim (Aleyhisselâm)'ın Mekke için ettiği dua
" Rabbim! Burayı (mekke) güvenli bir şehir yap, halkından Allah’a ve âhiret gününe inananları da çeşitli ürünlerle rızıklandır" diye dua etmişti.
(Bakara 126)