Roma’daki La Sapienza’da üniversitesinde görevli İtalyan arkelog Paolo Matthiae adında 24 yaşındaki genç bir arkeolog ve onun ekibi tarafından antik kent Tell Mardikh kazıları sırasında idlipdeki antik kent Ebla'da bunan 20 bin adet tabletten oluşan saray arşivi koleksiyonunun bulurlar. Bu keşifte Tel Mardih, (Ebla) Milâttan 2500 sene önce yaşamış, bir krallık olduğu fark edilir..
Bu eserlerle bölgede Sümer, Babil ve Asur uygarlıklarının yanda “Ebla” adında kültür bakımından zengin bir başka uyğarlığında yaşamış olduğu gerçeğine ulaşılmış oldu.
Matthiae, Ebla Krallığı’nın 20 bin civarında tabletten oluşan bu tabletlerin Sümerler’in kullandıkları çivi yazısı olan bir kısmının Sümerce büyük bir kısmının Ebla dilinde yazıldığı görür.
Asuroloji uzmanı olan Giovanni Pettinato bu tapletleri inceleyerek bu dili çözmeyi başarır. Ve böylece bu tapletler okunmaya başlanır .
Ardından Kutsal metinlerin yazılı olduğu tabletler üzerinde yoğun bir çalışmaya girişilir.
Tabletlerin Ebla’da çok tanrılı bir dinin hüküm sürdüğünü gösteriyordu. en can alıcı nokta bu tabletlerde bazı peygamber ve melek isimlerinin yanısıra Tevratta ve Kuran’da da bahsedilen bazı hadiselerin bu tapletlerde yazıya alındığı göze çarması ve Bu yazılarda Lut kavminin helakı Tevrattaki ibadet şekillerinin yazılı olduğu görülür
Ebla tabletleri üzerinde çalışmaya devam ederlerken Tel Mardih’teki kazılara
2011’de Suriye’deki savaş yüzünden son verildi.
Bu savaş nedeni ile siperler ve tüneller kazılırken bir çok mezar ortaya çıkarken buralarda çıkanlar çalınarak Avrupalılara satıldığı görülmüştür. Yani kısaca bu bilgiler gün yüzüne çıkartılamadan yağmalanarak bir çok bilgiye ulaşmayı imkansız kılıp uyğarlık tarihi karartılmış oldu .
Tabletlerde Kuran-ı Kerim’de adı geçen melek Mikail üç İlahi kitapta bahsedilen peygamberlerin adı geçiyordu. Hz İbrahim Hz. İsmail Hz. Davut un isimleri ve lut kavminin ilk kez bu kadar eski bir tarihi belgede rastlandı.
. Tevrat’tan 1500 yıl öncesine ait olan bu bilgiler oldukça dikkat çekiciydi. Hz. İbrahim’in isminin tabletlerde geçiyor olması, Hz. İbrahim ve onun getirmiş olduğu dinin Tevrat’tan önce var olduğunu belgeliyordu.
Dini önderlerin tarihselliğini yaygın bir şekilde kabul ettirmekle birlikte Eski Ahit’in onlar hakkında verdiği bilgilerin kabul edilebilirliğini sarstı; ve İncil tarihçi lerinin Kutsal Kitap’ın tamamen tarihi olarak doğruluğu konusunu zora soktu.
Bu nun karşısınd a insanın aklına bu dini liderler ve üst Aklın eliyle bu birçok tablet bilgileri ve bu kazı alanının tahrip edilip gerçeklerin sümen altı edilmesi adınamı bombalanıp yağmalandı