Irak'ta Bağdat merkezli 11 vilayette devam eden gösteriler 1 Ekim tarihinden itibaren aralıksız devam ediyor.
''EKİM ÖFKESİ''
Gelinen son noktayı en iyi anlatan cümle Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi geldi. “Irak devlet ile devletsizlik arasında”. Başbakan Adil Abdülmehdi, “İnsanların hayal kırıklığını anlıyorum ancak Irak'ın sorunlarının sihirli bir çözümü yok” dedi.
Irak'ın 39 milyonluk nüfusunun yüzde 60'ı 25 yaş üstü ve ülkeden işsizlik oranı yüzde 25'in üstünde. Irak, dünyada en fazla petrol rezervine sahip dördüncü ülke. Ancak nüfusun dörtte biri, günde 1,90 dolar gelirle (yaklaşık 11 TL) yaşıyor. Ev halkının altı biri ise açlık sınırında. Irak'ta 83 bin de yabancı uyruklu, daha yüksek maaşlı işlerde çalışıyor. Irak'ta 2019 yılında güvenlik sorunları ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle 10 bin fabrika kapatıldı. Bu da yaklaşık 500 bin yeni kişinin işsiz kalmasına neden oldu. Irak'ta yetkililerin açıklamaları bin üzerinde devlet memurunun yolsuzluk ve rüşvet iddiasından dolayı görevden alınması öfkeli gençliği sakinleştirmedi.
Irak'ta başkent Bağdat ile 11 güney şehrinde “yolsuzluk, işsizlik, rüşvet ve kamu yoksunluğu” nedeniyle başlayan gösterilere sadece Şiiler değil Sünniler de katılıyor. Ana kitlesini işsiz üniversite mezunu gençlerin oluşturduğu protestocuların bir lideri, bir oluşum ya da siyasi partinin öncülüğünde hareket etmiyorlar.
2003 SONRASI YAŞANANLAR
Irak'ta Saddam iktidarının sonlandırılmasından yeni anayasa, ABD liderliğindeki koalisyonunun ülkeye müdahalesinden 2 yıl sonra, 2005'te yazıldı. O tarihlerden günümüze kadar siyasi istikrar sağlanamadı. Ekonomik olarak fakirleşen halkın öfkesi derinden büyüdü. 2003 sonrası geçen 16 yıla rağmen Irak'taki Amerikan etkisinin devam etmesi, terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkması ile Şii milisler ve siyasetçiler üzerinde olan etkisinden dolayı İran'ın Irak'ta siyasetten, ekonomiye etkili olması halkın tepkisini çekti. Ülkede Iraklı gençler arasında alttan gelen derin bir öfkeye yol açtı.
GÜÇLÜ HÜKÜMET EKSİKLİĞİ
Irak'ta mevcut durumda 2013 sonrası güçlü bir siyasi iktidar kurulamadı. 2005 yılından itibaren Şii Başbakan, Kürt Cumhurbaşkanı ve Sünni Meclis Başkanı göreve başlarken hep kalıcı olmayan ittifaklarla bakanlıklar ve kadrolar paylaşıldı.2014 yılında DEAŞ'ın ortaya çıkması, 2017 yılında kuzeyde Kürt partilerinin yapmaya çalıştığı gayri meşru referandum ile ortaya çıkan süreçte Iraklılar binlerce gencini kaybetti. Irak’ın kuzeyinde 2014 yılında DEAŞ saldırıları ile tartışmalı bölgelerde varlığını artıran Bölgesel Kürt yönetimi tekrar Kerkük için pazarlık masasına oturmayı istiyor. Basra'da geçen dönemlerde sık sık benzer gösteriler yapıldı. Olaylar Irak’ta uzun bir süre hem siyasi hem de ekonomik anlamda istikrarın sağlanamamasına neden oldu. Her kurulan yeni siyasi oluşumlar ise ülkede dini ve etnik gruplar arasında anlaşmazlıkların derinleşmesine yol açmaya devam etti. Son aylarda bölgede Irak, ABD ile İran arasında artarak devam eden bir güç mücadelesinin ortasında kalmış durumda. Ne kadar Türkiye'de gündeme gelmese de Suriye savaşından Irak en fazla zarar gören ülkeler arasında. DEAŞ VE PKK Suriye'ye Irak topraklarından geçti. ABD askeri sevkiyatlarını Irak üzerinden yapıyor. İran destekli Şii milisler Suriye'ye Irak'tan geçti. Irak ve Suriye arasında yaklaşık 5 yıl kapalı kalan El-Kaim sınır kapısının, Irak Başbakanı Abdulmehdi’nin onayıyla açılması ABD’li yetkililerde rahatsızlık ortaya çıkardı.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Gösteriler devam ederken hükümet talepleri karşılanmada yetersiz kaldı. Sadr Hareketi ve eski Başbakan İBADİ erken seçim çağrısında bulundu. Ülkenin en etkin isimlerinden Ali Sistani gerçek reformların yapılması yasama, yürütme ve yargı olarak üç erkin etkin çalışması çağrısında bulundu. Göstericilere de destek veren Sistani ülkenin birliğine vurgu yaptı. Lideri olmayan bir oluşuma bağlı olmayan göstericiler sokakta kalmaya devam ediyor. İran ve ABD bir şekilde gösterileri yönlendirmeye çalışıyor. Öfke dineceğe benzemiyor. Evet IRAK devlet ile devletsizlik arasında İran ve ABD arasında Arafta kalmış durumda.