Devleti ayakta tutan, devamına vesile olan, halkın refahı ve mutluluğunun teminatı resmi kurumlardır.
Bu yüzden buraları yönetecek kişilerin sıradan değil liyakatlı kişiler olmaları son derece önem arz eder.
Buna dikkat edilmediği; sıradan, dayısı olan, arkası kuvvetli olan kişilerin mevki makamlara geldiği zaman yönetememe aczine düşüldüğünde bunun ceremesini milletin her ferdi çeker.
Hak hukuk geriye düşer, hizmet aksar, hak arama zorlaşır; günlük yaşam adeta çileye döner.
Bu yüzden dinimiz bile bu hataya düşülmemesi için “İşi ehline veriniz!” diyerek kuvvetle uyarmış.
Çalışkanla pısırık konsa aynı kefeye
Mevkiler gösterişle döner süslü kafeye.
İnsanlar şaşa kalır hizmet düşer küfeye;
İşi ehline verin demiş ya yüce kitap
Uymayan toplumların bu yüzden hali bitap!
At iziyle it izi karışır birbirine
Herkes keyfine bakar hizmet düşer derine.
Hakkı hukuku bilen konmaz adam yerine;
İşi ehline verin demiş ya yüce kitap
Uymayan ülkelerin bu yüzden hali bitap!
Dayısı olan herkes konar mevki, makama
Bir halttan anlamayan iş kapar bir bakıma.
Memleket isyan eder lanet okur akıma;
İşi ehline verin demiş ya yüce kitap
Uymayan sistemlerin bu yüzden hali bitap!
Okumuş nice insan olmazken baltaya sap
Marangoz müdür olur, amire döner kasap.
Ne yapsan ne etsen de bir türlü tutma hesap;
İşi ehline verin demiş ya yüce kitap
Uymayan milletlerin bu yüzden hali bitap!
Her şey kötüye sarar, kurumlar olur ziyan
Ekonomi sallanır işleyiş kalır yayan.
Üstüne basa basa, aleni, ayan beyan;
İşi ehline verin demiş ya yüce kitap
Uymayan toplumların bu yüzden hali bitap!