İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri; zenginliği, lüks ve ihtişamıyla tanınan Körfez devletlerinin en güzelinden bahsediyoruz. Gezilecek yerleri arasında Sultan Kabus Camii, eski şehri ve benzersiz doğal güzellikleri olan turistlerin uğrak destinasyonu sizi çağırıyor. Hem de vizesiz seyahat fırsatı ile. Rotamız Körfez'in biricik incisi Umman.

Ülkemizin en çok turist çeken yerlerinden biri olan Şanlıurfa'nın tarihi yerleri ve yemekleri ile herkesin dikkatini çekmeyi her geçen sene daha çok başarıyor. Tarihi ve doğal güzelliklerinin sayısı bir hayli fazla olan Şanlıurfa'da manzaralar herkesi büyülüyor.

Kadim değerlere sahip bir ilimiz olan Şanlıurfa'nın tarihi yerleri ve yemekleri mutlaka keşfe değer unsurlar. Burada öyle güzel adresler var ki hem doğal hem de tarihi gezi noktalarını içinde barındırıyor bu ilimiz. Güneyde yer alan Şanlıurfa sahip olduğu çok eski tarihi değerleri koruyor ve ziyaretçilerine de her daim açıyor. Dünyadan ve Türkiye'nin her yerinden her yıl binlerce kişi Şanlıurfa'nın gezilecek yerlerini keşfetmek üzere buraya akın ediyor diyebiliriz. Şanlıurfa'da ne yenir konusunda da bilgi sahibi olmak isteyen turistler buranın kebabı ile tanıştığında artık Urfa'dan kopamıyor. Tarihiyle ilham uyandıracak, doğal güzellikleri ile huzur verecek Şanlıurfa sizi bekliyor. 

İbrahim Peygamberin doğup ateşe atıldığı ve Hz. İsa'nın da kutsal ilan ettiği Şanlıurfa, peygamberler şehri olarak dini bir önemi de taşıyor. Tarihte uzun bir yolculuğa çıkarak Urfa'yı dini ve etnik yönleriyle beraber tanıyalım.

1-BİNLERCE YILLIK BULUNTULAR: GÖBEKLİTEPE

Dünya'nın en eski yerleşim yerinin Konya Çatalhöyük olduğu bilinirken Şanlıurfa kazılarında ortaya çıkarılan Göbeklitepe, tarihte ilk yerleşim yerinin Urfa'da olduğunu gözler önüne sermiştir. Tarihin değiştiği nokta olarak kabul edilen Göbeklitepe, "İnsanlık tarihinin sıfır noktası", "Medeniyetin doğduğu yer" şeklinde adlandırılıyor. Daha önce yerleşik hayata geçmemiş bir toplumun böylesine görkemli bir tapınak inşa etmesinin ilk kez Göbeklitepe'de karşılaşılması, bu antik kenti daha gizemli ve önemli hale getiriyor.

1980'li yıllarda iki Urfalı köylünün bölgede heykel bulup devlet yetkililerine teslim etmesiyle ortaya çıkarılan Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alıyor. Göbeklitepe, 12 bin yıl önce bu devasa tapınağı inşa eden toplumun ilkel bir şekilde avcılık yaparak yaşadıklarını gösteriyor. İleri düzeyde mühendislik bilgisine sahip bu toplumun tapınak duvarlarına resmettikleri yaşamlarından avcılık sahnelerini ve estetik işçilikli heykellerini Göbeklitepe'de görebilirsiniz. 

2-BALIKLIGÖL

Şanlıurfa'da İbrahim peygamberin ateşe atıldığı zaman düştüğü yer olarak bilen Balıklıgöl, hem dini hem de Urfa kültürünün yaşandığı çarşıları, içinde bulunduran bir kompleks olarak karşımıza çıkıyor. Rivayete göre Hz. İbrahim, ateşe atıldıktan sonra mucize eseri her yer gül bahçesi oluverir ve ateş suya, odunlar ise balığa dönüşür. Bu hikaye, Urfa'da farklı şekillerde anlatılsa da genel olarak aynı olay içerisinde dönmektedir.  Balıklıgöl, hem kültür turizmi hem de üç semavi din için önemli bir yer olarak din turizmi bakımından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Göl kenarında bulunan küçük tezgahlardan yem satın alarak dilek dileyip balıklara yem atmak, Balıklıgöl'ün olmazsa olmaz ritüelleri arasında yer alıyor.

Balıklıgöl'ün çevresinde Urfa Kalesi, 11 bin 500 yıllık Balıklıgöl heykeli gibi pek çok tarihi eser de bulunmaktadır. Balıklıgöl'e gelmişken görmeniz gereken diğer önemli yapıtlar ise Mevlid-i Halil (Dergah) Camii ve Mağarası ile Halil Ür-Rahman Camii'dir. Mevlid-i Halil Mağarası'nda Hz. İbrahim'in doğduğu ve 7 yaşına kadar burada yaşadığı rivayet edilir. Halil Ür-Rahman Camii ise Meryem Ana Kilisesi olarak inşa edilen fakat daha sonra Abbasi Halifesi Me'mun tarafından camiye dönüştürülen bir ibadethanedir.

3-HARRAN KÜMBET EVLERİ

Medeniyetlerin buluştuğu Şanlıurfa'da ismi "yolların kavuştuğu yer" anlamına gelen Harran ilçesinde dünyada eşi benzeri bulunmayan evler yerli yabancı turistlerin gözdesi haline geldi. Yan yana dizilmiş huni şeklindeki kümbet evlerin eski zamanlarda özel bir toprağın gül yağıyla karıştırılarak elde edilen harçtan inşa edildiği söyleniyor. Yazları serin, kışları sıcak olan evler yörenin iklimine uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. SİT alanı olarak koruma altına alınan kümbet evler bölgesinde herhangi bir değişim yapmak yasak bu nedenle evlerin hepsine giriş izni bulunmamaktadır. 150-200 yıllık bu evlerden klasik Harran evine uygun olarak dizayn edilen bir tanesini gezip görebilirsiniz.

4-HALFETİ

Şanlıurfa'nın "kayıp şehri" olarak bilinen Halfeti, baraj yapımı sırasında sular altında kalmış bir yerleşim merkezidir. Yerli yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Halfeti'de sular altında kalmış evler ve camiler gizemli bir görüntü oluşturuyor. Tekne turlarıyla bu batık kenti Urfa'nın yöresel türküleri eşliğinde gezebilirsiniz. Halfeti tekne turu sırasında Gaziantep sınırları içerisinde bulunan kayaların oyularak inşa edildiği Rumkale'nin görkemli yapısına da şahit olabilirsiniz.Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından 2013 yılında "Sakin şehir" olarak kabul edilen Halfeti'de dünyada sadece burada yetişen "Karagül" bitkisini de görebilirsiniz.

5- URFA KALESİ

Tarihi Urfa kalesi çok eski zamanlara kadar zxuanan bir maziye sahip. M.Ö. 10 bin yıllarında kadar uzana bir alan üzerine kurulu olduğu söyleniyor bu muazzam kalenin. 12 bin yıllık Balıklıgöl Heykeli ve Kale alanı Balıklıgöl havazıın da gözler önüne seren bir detay. Kalenin yanı başından çıakrtılmıştır bu  heykel. 6. yüzyıla ait bulunan kayıtlarda kaleen bahsedilmiyor. Kaleye dair ilk kayıtlar da 11. yüzyıla aittir. Kalei lgili ulaşılan bilgiler M.S. 812- 814 yılları arasında Abbasiler Dönemi'nde yapıldığı. Kalenin üzerindeki korint başlıklı iki sütun Edessa Karalı 9. MANU döneminde, M.S. 240-242 yılları arasında birer anıt sütun olarak yapılmıştır.

6-AYNZELİHA GÖLÜ

Yukarıda bahsettiğimiz üzere Şanlıurfa sadece tarihi yerleri ile değil doğal güzellikleri ile de göz önüne çıkıyor. İşte o yerlerden biri de bu doğa harikası göl. Şanlıurfa'da gezilecek yerlerden biri de Aynzeliha Gölü. Urfa Kalesi'nin hemen önünde yer alan bu yer 150 metrekare alana sahiptir. Bu göldeki balıklar da buranın kutsal olduğuna inanıldığı için yenilmiyor.  Rivayetlere göre, Hz İbrahim ateşe atılacağı zaman, Nemrut’un kızı Zeliha, Hz. İbrahim’in dinine iman ettiğini söyleyince, babası tarafından ateşe atılır. Zeliha yanarak can verir. Daha sonra, Zeliha'nın düştüğü yerde bir göl oluşur. Bu göle de Aynzeliha (Zeliha Gölü veya Pınarı) adı verilir.Diğer bir rivayette ise Zeliha'nın göz yaşlarından oluştuğu içi ve Arapçada göz yaşı anlamına gelen "Aynzeliha" adı verilmiştir. Halk inanışlarında göl veya göldeki balıklar kutsal sayılmaktadır. Bu balıklara dokunanların öleceği, yada başına bela geleceği inanılır. Bu doğal güzellik içinde de tarihi doku ve havayı hissetmemek elde değil. Çok güzel bir tarih sizi burada da bekliyor olacak.

7-GERMUŞ KİLİSESİ

Şanlıurfa'da gezilecek tarihi mekanlardan biri daha. Merkezin 10 kilometre kuzeydoğusunda bulunan bu yer Germuş dağlarının eteklerindedir. Germuş Köyünde bulunmaktadır. Günümüzde bu köyün ismi 'dağeteği'dir. 19. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor bu kilisenin. Kilise taştan ve iki katlı olarak inşa edilmiş. Mistik havası ve tarihi yansıtan dokusu görülmeye değer nitelikte.

1: YAKUP MANASTIRI

Her köşesi tarih kitabının bir sayfası gibi olan Şanlıurfa'da gezilecek tarihi yerlerden biri de Yakup Manastırı. Deyr Yakup olarak bilinen bu yer merkeze 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Güneydeki dağların üzerinde duruyor. Halk arasında Hz.İbrahim'in Peygamberin mücadele ettiği Kral Nemrut'un burayı seyfiye alanı olarak kullandığına inanılır. Bu bölgedeki yapı için, halk arasında "Nemrut'un Tahtı" ya da "Cin Değirmeni" ifadeleri kullanılır. Manastırın kuzeybatısında bir anıt mezar yer alır. Bu mezar anıtında, doğuya bakan pencerenin altında iki satırlık kitabe mevcuttur.

2: AZİZ PETRUS VE AZİZ PAULUS KİLİSESİ

Sizi her gezi noktası ile büyüleyecek Şanlıurfa'nın bir gezi noktası da bu kilise. 58 Meydanı'nın kuzeydoğusunda bulunuyor bu yer. 1861 yılında inşa edilen bu kilise 6. yüzyıldan kalma bir kalıntının üzerine inşa edilmiş. 1924 yılına kadar aktif olarak kullanılan kilise daha sonra kapanmış. Kiliseden çıkarılan yazılı mezar taşları Urfa Müzesi'nde gönderilmiştir. Kilise, Şanlıurfa Valiliği tarafından 1998 yılında restore edilerek, 24 Mayıs 2002 tarihinde “Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi” olarak hizmete girmiştir. Bugün hala çeşitli sosyal etkinlikler için kullanılmaktadır.

ŞANLIURFA'DA NE Mİ YENİR?

Şanlıurfa'da ne yenir sorusunun cevabını alamdan önce sizi hazırlamamız gereken bir nokta var ki o da buraya et sevmeyen birinin geldiği durumda yemeklerden hiç hoşnut olmayacağı. Çünkü bütün Urfa meşhur yemekleri etli. Ancak tatil konusunda mutlu ayrılırsınız. Harika tatlara sahip lezzetleri var. Tabi ki et seven ve kebap, ciğer gibi et yemekleri için can atan kişiler için burası bir cennet sayılabilir. Masanızda geziniz boyunca et eksik olmayacak.

CİĞER

Urfa'nın meşhur yemekleri içinde birinci sırada gelir. Tüm güzel yöntemlerle kendine has usulle yapılır ve servis edilir. Siz de aman ha yemeden dönmeyin. Lezzetine doyum olmaz.

KEBAP

Dana kebabı olur da Urfa kebabı yemeden dönülür mü? Asla. Buraya seyahat ettiğiniz acılı bir adana bitirmeden gelmeyin. lezzeti hiçbir yerde yok. Eti, baharatı, pişirme yöntemi hatta ateşinin odunu bile apayrı güzel burada.

LAHMACUN

Her yerde yiyebilirsiniz ancak ciğer ve kebap için söylediklerimiz bunda da geçerli. Güzel bir lahmacun için Urfa birinci adresiniz olabilir.

ÇİĞ KÖFTE

Bulgur, salça ve isotun limon sosu ve acı ile muhteşem birleşimi diyebiliriz. Saatlerce yoğurularak güzel bir kıvam elde edilene kadar yapılan bu lezzet ağzınızı şimdiden sulandırmış olabilir. Güzel bir yolculuğun ardından Urfa lezzetlerini tattığınızda çiğ köftenin de hakkını verin.

ŞABUT BALIĞI

Sadece Dicle ve Fırat Nehir'lerinden çıkan bir tatlı su balığı türüdür. Kefale benzese de çok pullu ve kahverengi ile ayrılıyor. Yağlı bir balık olması sebebi ile lezzetli. 15 kiloya kadar bu balıktan görmek mümkün. Urfa'da ızgarası yada buğlaması yenmeli.

KELLE PAÇA

Sakatatın her türün burada göreceksiniz. Buna hazır olarak eğer sıkı bir kelle paça çorbası sevicisi iseniz hasını burada içebilirsiniz. Muazzam güzellikte bin derde deva olacaktır. Afiyet olsun şimdiden.

BİLLURİYE TATLISI

Kadayıftan ve katmerden sonra en çok yenen tatlısı bu. Çok tüketiliyor ve seviliyor. Billuriye kar kesilmiş tel kadayıfın daha fıstıklı hale denilebilir. Gül suyu ile tatlandırılıyor.

BAKLAVA

Baklavanın ana vatanı tabi ki Antep ancak burada da güzel baklava yiyebileceğiniz yerler var. Antep'in yanı başındaki Urfa'da da baklava yiyebilir, şerbetine doyulmaz baklavadan sevdiklerinize de alabilirsiniz.

Muhabir: İbrahim Çakmak