Vatandaşın yürüme alanı olan, çoğu yerde dar, hatta bazı yerde çok ince olan kaldırımları işgal eden esnaf, mallarını sergilemek için adeta açık hava tezgâhı kuruyor
Vatandaşın yürüme alanı olan, çoğu yerde dar, hatta bazı yerde çok ince olan kaldırımları işgal eden esnaf, mallarını sergilemek için adeta açık hava tezgâhı kuruyor.
Vatandaş dolambaç gibi kaldırımları aşmak için yola inip oradan yürüyüşe devam ederken, Haşimiye meydanında zabıtalar takılıyor gözüme.
Soruyorum durumu, “Neden uyarmıyorsunuz” diye.
Zabıtanın biri “Abe sana doğrusunu deyağ mı, bize karışmayın deyiler”
Karışmaya karışmaya kaldırımlar da esnafın kullanım alanı olmuş Urfa’da! Zira bu şehirde herkes “REHETİYE BAX AĞE” moduna geçmiş!!!
Yayanın geçiş yolu
Kaldırımlar işgalde!
Üzeri eşya dolu
Kaldırımlar işgalde!
Her şeyi dışa ata
Ses çıkarmaz Zabıta.
Yollara taşmış hatta
Kaldırımlar işgalde!
Göz yumar, Belediye
İdare diye diye.
Bu kadar ihmal niye
Kaldırımlar işgalde!
Kimi atmış vitrini
Konuşturur hatrını.
Gösterir hünerini
Kaldırımlar işgalde!
Çoğu yerde yüksek, dar
Zorla geçer yayalar.
Esnaf eşyayla tıkar
Kaldırımlar işgalde!
Vatandaş pek rahatsız
Esnaf davranır hadsiz.
Yetkililer duyarsız
Kaldırımlar işgalde!
Ne varsa dışta stok
Bu işe dur diyen yok.
Yapılan değil etik
Kaldırımlar işgalde!
Döker bir kova suyu
Sonra dizer eşyayı
Bırakmaz geçiş payı
Kaldırımlar işgalde!
Bu halkın ortak derdi
Herkes eder göz ardı.
Sitemler arşa vardı
Kaldırımlar işgalde!
Dolap, vitrin ve tezgâh
Dizilir fersah fersah.
Yok yayaya güzergâh
Kaldırımlar işgalde!
Atar sandalye, kürsü
Kimseden yok ki tırsı
Bu şekil oldu ırsi
Kaldırımlar işgalde!
Ne işiten ne duyan
Halimiz ayan beyan.
İnan geçilmez yayan
Kaldırımlar işgalde!