Sessiz olun.
İnsanlar değil de insanlık kaybolup gidiyor..
Çünkü düşler tiyatrosunda sahne riyakarların.
Neden derseniz?
Nedeni çocuk ölümleri salgın bu aralar. Ve böyle acı ölümleri hangi çocuk hak eder?
Düşünsenize elindeki bez bebeği bile büyüten bir dünyadan çocukları büyütmek istemeyen dünya ya nasıl geldik acaba. Kısacası dünya yangın yeri. Ve bu gidişle korkarım çocuklar gülmeyi unutacak. Bu yüzden insan olarak dünyaya gelenlerin çocuk mezarlığı inşa etmek isteyenlere dur demeleri gerekmez mi ?
Üstelik neden bizimde bir gökyüzümüz olmasın, caddelerimiz, geleceğe adımlarımız ve sokak aralarında koşuşturan çocuklarımız olmasın.
Unutmayalım ki; Gökyüzü çocukların ve Annelerin gözlerini simgeler. Yeryüzü ise soysuzluğun ihtirasın.
Ayrıca insan çoğu zaman her şeyi unutmuş gibi görünür. Ama acıdan daima bir parça vardır ona tüm geçmişini hatırlatan. Umarım ders alıp uyanık davranırlar. Çünkü omuzlarda taşınan soysuzların tabutlarını kabul etmez artık toprak. Fakat onları her zaman bekleyen bir durak var gidebilirler.
Neresi mi?
Tabi ki Cehennemin dibi
Evet onların Cehennemin dibine kadar yolları vardır.
Düşünüyorum da; İnsanlar bir kelebek kadar bile olamadı. Kelebekler bir günde bir ömür yaşar.
Ya İnsanoğlu ?
O da bu gününü, geleceğini yani çocuklarını öldürmek için yaşar.
Çünkü böyle kolay ölümleri kendine çeken bir gezegendeyiz artık. Ve insan olmanın "hayretleri" yaşanıyor.
Bakın Şeyh Edebali derki;
Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık rüya…
Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan…