Gün gittikçe saygının ceketinden bir düğme daha eksiliyorsa yazdıklarımızın bir hükmü yok demektir. Ama biz yine de doğru bildiklerimizden şaşmadan kendimiz için değil, toplum için faydalı olabilecek fikirleri kaleme almak için çaba göstermeye gayret edelim.
Bunu yaparken de;
Ne veliye dil uzatarak
Ne de deliyi taşlayarak değil,
Saygı çerçevesi içerisinde aklımızın yettiğince dilimizin döndüğünce sadece gerecekleri yazarak hem yöneticilerimize hem de insanlarımıza karınca misali faydalı olabilmenin gayretinde olduğumu bilmenizi isterim.
Malumunuz her tarafımızı siyaset kaplamış bu aralar. Ne yana dönsen siyaset. Vaatler havada uçuşuyor. Ama adama sorarlar.
Şimdiye kadar neredeydiniz ?
Bakın şu anda ülkenin yüzde seksenine yakını ağzını açmış müjde niyetine bir şeyler bekliyor.
Sebep derseniz ?
Çünkü ülkenin büyük çoğunluğu sosyal yardımlardan geçiniyor. Bu da sıkıntılı bir durumun olduğunun bir göstergesidir. Çünkü çalışan ve çalışmayan herkes bir maddi beklenti içine girmiş durumda.
İyisi mi?
Üstünü örttüğümüz gerçeklerle karşılaşmaktan korkmadan hesaplaşalım. Çünkü doğrular yorulur ama vaz geçmez.
Bunun içinde insandan insana geçmesi gereken toplumsal duygular vardır.
Yalan vaatlerin ve küçük hesapların yerine;
Özgürlüğe demokrasiye elininiz verin.
Toplumsal saygıya dilinizi verin.
Her yerde ve her toplumda tek bir adalet ilkesi olan: Güçlünün çıkarından ziyade haklının çıkarını koruyup kollayarak. adil olmaya çalışın.
Ve en önemlisi iyi niyet, samimiyet, gayret noktasında samimi olun.
Sonrası mı ?
Göreceksiniz herkes kendi hakkına razı olacaktır. Ve sizlerin de vaad yarışına girmenize gerek kalmayacaktır.