Suç ve Ceza romanında ana karakter Raskolnikov, tefeci kardeşlere olan borcundan ötürü derin bir bunalım içerisindedir. Bir gün borcunu ödeyemeyeceğini söylemek için gittiği tefecinin evinde kontrolünü kaybeder ve baltayla kadını öldürür. Roman bu öfke ve trajedi üzerine kurulmuştur. Bugün herkes Raskolnikov gibi eline baltayı alabilir mi? tabikide hayır. Tefeciden aldıkları Borçlar yüzünden bunalıma girip intihar edenler, baba ocağını terk edenler, tefecilerce ailece tartaklananlar, evlerini satıp evsiz kalanlar ve başka şekillerde trajedi tefecilik üzerinden günümüzde ocaklar söndürmeye devam ediyor.
Günlük yaşamda ekonomik sıkıntılar içinde kişiler, bu sıkıntılarını banka ve finans kurumları yanında tefecilere başvurarak da gidermektedir. Ancak, ekonomik bakımdan zor durumda olan kişiler, bu kurumlardan istediğini alamayınca kan emini tefecilere yönelmektedir. Bunun sonucu olarak da piyasa koşullarının çok üzerinde faiz ödemek zorunda kalıyorlar ödemeyince de hayatları zindan oluyor hatta Korona’dan daha tehlikeli olan bu tefecilerin eline düşenlerin akrabaları da bu durumdan olumsuz etkileniyor.
Tefecilik, dünya üzerinde en eski faiz üretim sistemdir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de suç olarak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. En basit tanımı ile tefecilik, faizini almak şartıyla ödünç para verme işlemidir. Ödünç, kelime anlamı olarak, ileride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey anlamına gelir.
Tefecilik suçu, 5237 sayılı TCK’nın ikinci kitabı olan Özel Hükümler ’in “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı Üçüncü Kısmının “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde düzenlenmiştir.4 Tefecilik, TCK’nın 241. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: Madde 241- (1) Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.