Dünya’nın doğu kesimleri, manevi ihtişamını günümüzde hala korumakta.

Dünya’nın doğu kesimleri, manevi ihtişamını günümüzde hala korumakta. Batı ülkeleri, doğu kültürünü zaman zaman bir nevi ‘felsefi akım’ gibi kullanmakta. ‘Yoga, nirvana’ya ulaşma, Allah sevgisi’ v.b. unsurları bu anlamda değerlendirmekteler. Konfüçyüs ve Buda’nın öğretileri, Mevlana’nın etkili  sözleri, önemini sürdürmekte. Osmanlı Devletinin ihtişamlı günlerini de unutmamalı bu arada. Batı toplumları, maddiyat olarak zirvede olmalarına rağmen doğunun manevi gizemlerine hayranlıklarını sürdürmekteler.

   Batı kültürü ile doğu kültürü arasında birçok fark bulunmakta. Bunlar, o toplumların yapılarından kaynaklanmakta.

   Doğu kültürü, insan ruhuna yönelik kavramlar içermekte. Batı kültüründe ise materyalistlik var daha çok. Doğuda birlik ve beraberlik olguları  önemlidir, batıda ise bireysellik ön plandadır. Malum, toplumlar doğuda daha kaynaşmış bir durumdadır. Batı insanında ego tavan yapmıştır. Doğu insanında ise mütevazilik ön plandadır. Hatta egosu tavan yapan insanlar dışlanırlar bu toplumlarda. Doğu kültüründe aile esastır. Batı toplumunda, bireyselleşmeye bağlı olarak  bu durum biraz farklıdır.

   Doğu kültürü bazı yönlerden batı kültürüne idol de olmuştur. Bu kültüre hizmet eden ‘Mevlana’, ’Konfüçyüs’,  ‘Gandhi’ gibi isimler batının hayranlığını kazanıp, onları etkilemişlerdir. Derinlemesine gelişmiş olan kültürün, gerçekten de çok zengin yönleri söz konusudur.

   Mevlana için bir parantez açacak olusak, batı toplumlarının büyük saygısını kazanmıştır. Onu merak eden birçok yabancı insan, türbesini ziyaret etmekte. Ders niteliğindeki özdeyişleri, diğer dinlerin mensuplarını bile cezbetmekte. Onun sayesinde birçok insanın Müslüman olduğuna inanmaktayım.

  DOĞUNUN KÜLTÜR ÜSTÜNLÜĞÜ ÖN PLANDA

   Avrupalılar’a  göre Yunanlılar, iki kültürün sentezinden olumlu bir biçimde faydalanmıştır. Oysa bu konuda en etkili sentez Türk toplumu tarafından oluşturulmuştur. Türkler, batı dünyası ile en fazla etkileşimde olan doğu toplumudur. Bu milletin ülkesi, hemen hemen tüm unsurlarıyla Ortadoğu kültürünü de yansıtmaktadır. Daha fazla miktarda şark kültürü barındırmasına rağmen Ortadoğu çok farklı bir karaktere  sahiptir. Bilindiği üzere bütün semavi dinler de Ortadoğu’ da doğmuştur. Bu anlamda da Ortadoğu’ nun önemi aşikardır.

   Tabi bu arada batının ortasında, yaklaşık 700  ila 1500’ lü yıllar arasında hüküm süren Müslüman bir devlet söz konusu. Tarihçilerin bir kısmı, Rönesans’ın Endülüs Emevileri zamanında başladığını iddia etmekte. Cordoba (Kurtuba) bölgesi, Endülüs Emevileri döneminde, dünyanın 3 önemli şehrinden biri olmuş. Endülüs Emeviler’nin İslam ve doğu kültürlerine katkısı yadsınamaz. Bununla beraber, Emeviler bu konuda Dünya’da bile etki sahibi imiş.

   Doğu ülkelerinin dünya kültürüne katkıları oldukça üst düzeyde. Gerek Asya  gerekse Avrasya kültürleri, felsefe ve inanç konularındaki zenginlikleriyle dikkat çekmekte. Tüm dünyanın ilgisini çeken bu zengin kültür; belki de batılı ülkelerin maddi üstünlüklerinin gölgesinde kalmakta. Ancak  batılı toplumlar, bu üstün kültürün, kendilerindeki  eksikliğinin ezikliğini ziyadesiyle hissetmekte. Kültürlerindeki yozlaşmaların, yaşam tarzlarındaki  eksikliklerden kaynaklandığını sezmekte, doğu kültürüne imrenmekteler. Bu bağlamda doğu kültürü,  paranın satın alamayacağı kadar kalite kokmakta.