Diyoruz demesine fakat ne yazık ki ülkem yine yanıyor. Her taraf duman ve canlıların dilinde feryat figan. İnanın acıdan başka yazılacak bir şeyde bulamıyorum.
Ama…
Yanan ağaç dala dedi ki;
- Beni hatırla...!!!
Yeşil günlerimiz hatırına.
Dal elimden bir şey gelmiyor.
Bunu ağaç yakanlar hatırlasa diyor demesine de kimin umurunda.
Üstelik umurunda olması gereken en çok zararı o veriyorsa
Bu yüzden diyorum ki;
Her ormanın girişine bir levha çakıp “dikkat! insan var” diye hayvanları hatta canlı ağaçları uyarmak gerekiyor.
Yetiyor mu peki ?
Tabi ki hayır.
Sadece uyarı yetse her sene ormanlar yakılmaz. Gereken dersler alınırdı. Sonrada yetkililer çıkıp sabotaj demez. Terör demez. İhmal demez ve işin içinden çıkılmazdı. İhmale ve diğer yangına sebep olan şeyler için tedbir alınmadan bir süre sonra unutturulmazdı. Ayrıca otel ve villa yapmak için yakılan ve peşkeş çekilen ormanları saymazsak tabi.
Hadi ateşe verdiniz ormanları. Sadece taşı toprağı değil, insanlığın ciğerini, karıncanın emeğini, kuşun geleceğini, börtü böceğin vatanını ve en önemlisi Allah’ın ayetlerini yaktınız. Hadi duyarsız insanlar bu mahlukatın feryadını duymadılar ve sizlerde acımadınız. Eminim Allah bu dilsizlerin feryadını mutlaka duymuştur. Bunların ahını size bırakır mı zannediyorsunuz. Çünkü yerinden yurdundan ettiniz bunca canlıyı. Çoğunu da yaktınız.
Mutlu musunuz bari ?
Ayrıca anlamadığım sahi bu cezayı kime kestiniz.
Dilsiz hayvanlara mı ? yoksa mazlum insanlara mı ?
İnanın size yazıklar olsun bile diyemiyorum. Hatta ne çeşit yaratıksınız bende bilmiyorum. Tolstoy’un yüzyıllar önce dediği “Bozulduğu zaman insandan daha korkunç bir yaratık yoktur." Tezi maalesef tecelli ediyor. Yani bozuksunuz şeref yoksunusunuz ve kanınız bozuk sizin.
Halbuki az da olsa bir aynaya baksanız. İnsan olduğunu hatırlasanız. Bu güzelim değerlerinize sahip çıkıp silkelenseniz diyorum.
Ama nafile.
Çünkü sineklere çiçeklerin çöplerden daha güzel olduğunu anlatamazsınız. Veya çöplük tavuklarına.