Madde bağımlılığı mücadelesi ile ilgili bugüne kadar çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Gerek ilgili kamu kurum ve kuruluşlar gerekse STK’lar tarafından madde bağımlılığının önemli bir husus olduğu noktasında kamuoyuna gerekli bilgiler sunulmuştur. Ayrıca madde bağımlılığının nedenleri, bulaşma yolları, önlenmesi ve tedavi yöntemleri ile ilgili konunun uzmanları tarafından gerekli sunumlar yapılmıştır. Ancak bu çalışmalar yeterli olmamıştır.
Günahsız bedenler henüz çocuk denilecek 10-11 yaşlarında madde bağımlısı olurlar. Annelerin ve babaların üzerlerine titredikleri bu yaşlarda narin bedenlerine giren zehirin esiri olup ömürleri tükenir. Maddeyi kullananlar sadece kendilerini yok etmekle kalmaz çevresinde bulunan tüm bireyleri olumsuz yönde etkiler. Ayrıca bağımlısı oldukları maddeyi temin edebilmek için hırsızlık, gasp, adam yaralama vb. gibi durumlar başta olmak üzere her türlü kirli işleri yapabilirler. Eğer alıcı kız ise olay çok daha vahim bir hal alır.
İlimizde uyuşturucu madde kullanan kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Bağımlı, maddenin temini için satıcıya kolay ulaşmaktadır. Başta kırsal alanlar olmak üzere parklar, alışveriş merkezleri, kafeteryalar, oyun salonları vb. gibi yerlerde uyuşturucu madde satışı rahatlıkla yapılmaktadır.
Madde bağımlılığı çok ciddi bir problemdir.
Madde bağımlılığı nedeniyle yuvalar yıkılmakta, aileler dağılmakta ve en sonunda kullanan kişi kendini ölümün pençesinde bulmaktadır. Bağımlı olan bireyler ölüme her gün biraz daha fazla yaklaşırlar. Madde bağımlılığı, “ilgili yerlerin yaptıkları açıklamalardan sonra unutulmaması gereken bir husustur”. Ebeveynler asla “Bizim çocuğumuz kullanmaz” düşüncesine kapılmamalıdır. Çocuklarının kişisel eşyalarını mutlaka kontrol etmeli, arkadaşları araştırılmalı ve dersleri ile ilgilenilmelidir. Bu gibi konulardan asla taviz verilmemedir. Ayrıca mahalle sakinlerinin yaşadıkları alanlarda başta uyuşturucu madde olmak üzere bütün olumsuzluklara kayıtsız kalmaması ve kolluk kuvvetlerine ivedili bir şekilde bildirilmeleri gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki! Çocuklarımız için bugün erken, yarın geç olabilir…
BİR ÇOCUK
Aralık ayının son günleri...
Kurumuş yapraklar dökülmüş;
Umutla gülümsüyorlar gelecek günler için.
Cam gibi olmuş eller,
Soğuk hava ağır vuruyor,
İşliyor bedenlere.
Kuşlar sığınmış,
Ağaç kovuklarına...
Bir çocuk oturuvermiş kaldırıma,
Çarpmış soğuk,
Gözleri nemli,
Tutulmuş iki büklüm;
Boynu önünde kapanmış,
Atmış iki yana bacakları.
Önünde camdan bir terazi,
Belki de ne umutları vardır.
Üstünde koca bir yük,
Tartıyor,
Hiç bilmediği ağırlıkları...